2016 Ocak - Şubat

Düşünbil - Sayı 51

Düşünbil Dergisi

Düşünbil - Sayı 51 Quotes

You can find Düşünbil - Sayı 51 quotes, Düşünbil - Sayı 51 book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ahlak/düzen anlayışı, insanın vazgeçilmez mental organlarındandır. Öyle ki; düzen insan aklının işleyişinin zorunlu bir şartı ve sonucudur. Zoraki haz odaklarımızdan olan, merak güdüsü kognitif arayışların temelini hazırlar. Insan bilmek ister, anlamaya çalışır. Doğanın parçacıklarına anlamlar atfeder, sonlandırma yönelimleri tüm eylemlerinde öne çıktığı gibi, yerkürede hüküm süren, tüm görünür-görünmez faktöriyelleri bir düzene adapte eder. Yoğun ve zoraki bir şekilde anlamlandırma ve sonuçlandırma gayretindedir.
Tanrı Doğumları ve Toplumsal Çatışmalar başlığındanKitabı okudu
Insan dünyevi yaşam içinde ruhunu kirletiyordu. ruhunu ve bedenini böylesi bir yaşamdan arındırması gerekiyordu. Bir kurtuluş arayışı içinde insan, şartlanmışçasına debeleniyor ve eylemlerinde suçluluk, mahcubiyet hissine kapılıyordu. Egemenliğin eline yeni bir güç geçmiş ve bunu en etkili nasıl kullanacağının yollarını kolluyordu. Insan zihninin kontrol edemediği tek duygu: Korku! Insan yaşamına köklerini, işte tam burada salmış böylesi patolojik bir sorunsalın, arkaik dönem oluşumlarını kısaca tahayyül ettikten sonra sosyal-psikolojik temeline inmek yerinde bir arayış olacaktır.
Tanrı Doğumları ve Toplumsal Çatışmalar başlığındanKitabı okudu
Reklam
Hannah Arendt
"Otoritenin en büyük düşmanı ve onu zayıflatmanın en kesin yolu kahkahadır."
Bireysel ve kolektif narsisizm arasındaki benzerliklerden bir diğeri de affetmeye ve özür dilemeye karşı dirençtir. Bireysel narsisizm eğilimi gösteren kişilerin, kendilerine yapıldığını düşündükleri yanlışları unutmadıkları ve affetmedikleri gibi, kolektif narsisizm boyutunda yüksek çıkan kişiler de tarihte kendi grupları ile savaşan ya da savaşta diger tarafta yer alan ülkelere karşı önyargılı yaklaşır ve tarihi olayları bu anlamda unutmaya ve affetmeye direnç gösterirler. (Golec de Zavala ve ark. 2009)
Kolektif narsisizm, kendi gruplarının yüceliğine dair bir inanç çerçevesinde ele alınır. Nasıl ki bireyler sahip oldukları benliklerini idealize ediyorlarsa, üyesi oldugu gruba dair de benzer bir idealizasyon yapabilirler. Ve bu narsistik idealleştirme, tıpkı bireysel düzeyde digerleri nin onayına bağımlıysa, grubun narsistik idealleştirilme si de diger gruplarca bu yüceliğin tanınmasına bağımlıdır ve bunun aksini işaret eden her türlü tehdide karşı aşırı duyarladır. Ancak, aslında bu bir paradokstur çünkü bir durum grubun yüceliğine layık olamayacağı için az da çok haksızlık olarak algılanacaktır. Kolektif narsizmin mantığına göre, kişinin dahil oldugu grubun hiç eksiği ya da yanlışı yoktur ve gelen tüm eleştirilerin amacı grubu kötülemek ve itibarini zedelemek içindir.
Psikolojik hastalıklara Freud'a kadar "makine bozuldu" anlayışıyla yaklaşıldı. Beden bir makineydi ve diğer hastalıklarda olduğu gibi bir tarafi bozulmuştu; neresi olduğunun anlaşılması gerekiyordu. Büyük çaba harcanmasına karşılık o günün tekniğiyle psikolojik rahatsızlıkla bedendeki herhangi bir bozukluk arasında bağ kurulamadı.
Reklam