2016 Ocak - Şubat

Düşünbil - Sayı 51

Düşünbil Dergisi

Düşünbil - Sayı 51 Posts

You can find Düşünbil - Sayı 51 books, Düşünbil - Sayı 51 quotes and quotes, Düşünbil - Sayı 51 authors, Düşünbil - Sayı 51 reviews and reviews on 1000Kitap.
Ben yaş aldıkça bu varoluş endişesi de benimle kalmaya devam etti. Burada olduğumuza dair herhangi bir açıklama olmadan vücut bulmamızın nedeni neydi? Tanrı var mıydı yok muydu merak ediyordum. Evrenin bizim ona yüklediğimiz anlamı dışında bir anlamı var mıydı? Ruhumuz ölümlü müydü? Ölümden sonra keşfedilecek şeyler var mıydı yoksa ölüm varoluşumuzun son anlamsız anı mıydı? “Ümitsiz bir ölümün bilinçli kesinliğine” dair yazılar yazan Cezayir kökenli Fransız Albert Camus gibiydim.
Düşünbil - Sayı 51
Düşünbil - Sayı 51
Bir çocuk olarak ölümlülüğümle yüzleşmek korkunçtu. Şimdi ise tam zamanı.
Düşünbil - Sayı 51
Düşünbil - Sayı 51
Reklam
Hannah Arendt
"Otoritenin en büyük düşmanı ve onu zayıflatmanın en kesin yolu kahkahadır."
masallarda şiddet ve cinsellik
Toplumun dışavuramadığı, bastırdığı duyguları, düşünceleri ya da fantezileri mitlerde ve masallarda ortaya koyduğu bir gerçek. Halklar, anonim anlatılarında şehvet ve şiddet gibi duygularını simgeleştirerek anlatmakta bir sakınca görmemişlerdir. Masallar, mitler ve rüyalar aynı kumaştan biçilmiştir. Üçü de bilinçdışının ürünüdür. Ilk ikisi ortak bilinçdışının şekillenmesi, "resim"lenmesidir; rüyalar ise ortak bilinçdışından beslenen ilksel kaynakları ile kişisel bilinçdışının ürünüdür(1). Işte halkların dışa vuramadığı, bilinçdışının ürünü olan bu masallarda işlenen kodlar, tabula rasa(2), yani boş bir levha olan çocukların zihinle- rine korkuyu, şiddeti ve seksüel yan anlamları yükleyerek yetişkin yaşamlarında onları olumsuz etkilemektedir.
(1) M. Bilgin Saydam, Deli Dumrul'un Bilinci, Metis Yayınları, 1997, sf. 46.(2)Tabula rasa, John Locke (1632 1704)'un ortaya attığı bir kavramdır."Boş levha" anlamına gelen tabula rasa kavramı; insan zihninin doğuştan tertemiz olduğunu, ifade eKitabı okudu
Ahlak/düzen anlayışı, insanın vazgeçilmez mental organlarındandır. Öyle ki; düzen insan aklının işleyişinin zorunlu bir şartı ve sonucudur. Zoraki haz odaklarımızdan olan, merak güdüsü kognitif arayışların temelini hazırlar. Insan bilmek ister, anlamaya çalışır. Doğanın parçacıklarına anlamlar atfeder, sonlandırma yönelimleri tüm eylemlerinde öne çıktığı gibi, yerkürede hüküm süren, tüm görünür-görünmez faktöriyelleri bir düzene adapte eder. Yoğun ve zoraki bir şekilde anlamlandırma ve sonuçlandırma gayretindedir.
Tanrı Doğumları ve Toplumsal Çatışmalar başlığındanKitabı okudu
Bireysel ve kolektif narsisizm arasındaki benzerliklerden bir diğeri de affetmeye ve özür dilemeye karşı dirençtir. Bireysel narsisizm eğilimi gösteren kişilerin, kendilerine yapıldığını düşündükleri yanlışları unutmadıkları ve affetmedikleri gibi, kolektif narsisizm boyutunda yüksek çıkan kişiler de tarihte kendi grupları ile savaşan ya da savaşta diger tarafta yer alan ülkelere karşı önyargılı yaklaşır ve tarihi olayları bu anlamda unutmaya ve affetmeye direnç gösterirler. (Golec de Zavala ve ark. 2009)
Reklam