Bu çağın kültürel ortamlarında yer alan her sanatçı, yaratma çabaları yanında, kendi alanının düşünsel yetkinliğini de kendisinde taşıyabilmeli ve bu yetkinliği de sürekli geliştirmelidir. Bu yetkinlik ise, başka düşünsel alanlarla da mutlaka beslenir ve desteklenir. Ama bu noktada önemli olan, bir sanatçının kendi sanatı hakkında yetkin bir düşünsel donanımı gönüllü olarak kazanabilmesidir. Bunun için yaratıcı bir insanın orada burada kuramsal konuşmalar yaparak, yazılar yayımlayarak misyoner bir aydın görünümü sergilemesine hiç gerek yoktur. Bu bağlamda içten gelerek edindiği kazanımlardır önemli olan. Bu kazanımlar sağlıklı biçimde elde edildikten sonra bir sanatçı, yaratma çabaları dışındaki diğer etkinliklerde de söz alma hakkına sahiptir elbette. Sanatçı için her şeyden önce önemli olan; kendi sanatı, öbür sanatlar, kültürel ürün, ortam ve oluşumlar hakkında düşünebilmeyi, bu alanlarda da "düşünen insan" olabilmeyi gerçekleştirmesidir. Bu kitapta yer alan yazılar da böylesi bir anlayışa bağlı olarak yazılmıştır.