Sözler ve Alıntılar
" Barışa, demokrasiye, laikliğe, insanca yaşama bunları istemek terörizm değildir. Bunu bilmeyenlere terörizmin ne olduğunu anlatayım. Terörizm zayıf olanın seçtiği bir türdür ve şiddete dayalıdır. Terörist zayıf olduğu için kendini gizler. Beklenmeyen bir anda , beklenmeyen bir yerde vurup kaçmaya çalışır. Bir de adi şiddet vardır. Size onu anlatayım. Adil şiddet de amaç bir varlığa zarar vermek ya da onu yok etmektir. Oysa terörist için şiddet bir amaç değil araçtır.
Örneğin sıradan bir katil bir insanın ölmesini istediği için öldürür. terörist için önemli olan o insanlar değil onları öldürdüğü zaman toplumda yarattığı etkidir. Şimdi siz sayın hakim bey mukayese edin. Kimlerin terörist olduğunu anlayın
"Onlar da sonuçta insan olarak doğdular . Ama bu sistem onlardan bir katil yaratmayı başardı"
Korku insana mahsus bir şey ve hepimiz çok yoğun yaşıyoruz. Özellikle bu dönemde, işimi kaybederim korkusu, hayatımı kaybederim korkusu, zulüm görürüm korkusu, yani eskiden de korkularımız vardı. Ama korkular bu kadar yoğun değildi. Korkuyoruz.
Her sabah kalktığımızda "Bu ülkede kim ölecek?" Diye korkuyoruz.
"Acaba bana bugün bir şey yaparlar mı?" Diye korkuyoruz.
Ben böyle bir ülke istemiyorum. Ben böyle bir ülkede çocuğuma ne vereceğim bilmiyorum. Ben korkmak istemiyorum. Kimse de istememeli. Ben kimseyi de korkutamam , kimsenin beni korkutmasını da istemiyorum.. suç mu bu? Korkmak istememek, güvenliğimizi istemek, insanlar ölmesin barış içerisinde olalım demek suç mu, terörizm mi?
"Ben gidip babamın mezarında piknik yapmak istiyorum, çünkü biz onunla her zaman pikniğe giderdik"
- " bir çocuk mezarın başında piknik yapmak ister mi?"
"İnsan cenazesine sevinir mi, ölüsüne sevinir mi? "
"Ben annemin önüne kardeşimin cesedinin bütün olarak götürmenin sevincini yaşadım."
"adaletin peşine düşmüş kederli aileler" ne geçmişe ne de kardeş davaları unutuyordu. 12 Eylül cuntasının idam ettiği Erdal Eren hala halkın hafızasındaydı: "bir gecede yaşı büyütülerek idam sehpalarına çıkartılan insanlar oldu. Bu jet hızıyla işleyen Adalet ne oldu? 10 Ekim davasında, Suruç'ta, roboski'de, Soma'da, Sivas'ta, Hrant Dink davasında, Uğur mumcu'nun davasında, Tahir elçin'in davasında ve diğerlerinde rötara mı uğradı? Yoksa katillerin korunması ülkemizde bir gelenek haline mi geldi?
Bu duruşma, acısı değil mi yani bir katliamın ilk yüzleşmesi olacaktı salonu dolduran yüzlerce kişi, 10 Ekim mitinginde 101 cana kıyan, yüzlerce insanı yaralayan katilleri ilk defa görecekti. Yüreği sıkışan annelerin, ayakta dikilen öfkeli gençlerin, hala o günün izini bedeninde taşıyan yaralıların gözü, sanıkların çıkacağı kapıdaydı.