Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

(Makaleler-Tefsirler-Vaazlar)

Düzyazılar

Mehmet Akif Ersoy

Düzyazılar Gönderileri

Düzyazılar kitaplarını, Düzyazılar sözleri ve alıntılarını, Düzyazılar yazarlarını, Düzyazılar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İyice bilmelisin ki senin insan olman için, insanca ölüp gitmen için gerçek Müslüman olmandan başka çare yoktur.
Sayfa 504 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Zaten bütün dünya yüzündeki Müslümanların felaketine en başlı bir sebep varsa o da İslâm şeriatının bir bütün olduğunu, yani birçok emir ve hükümden oluştuğunu, ondan dolayı Müslüman adı altında yaşayan adamın "Ben Müslümanım" diyebilmesi için İslâm'ın ne kadar şartları, farzları varsa hepsini birden eda etmesi lazım geleceğini hiç hatırlarına getirmemeleridir.
Sayfa 501 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Meğerse gerek fertler için, gerek milletler için dünyada en büyük bir musibet varsa o da uğradığı musibetlerden ibret alamayacak kadar duygusuz olmakmış!
Sayfa 501 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Bir dinin lehinde olsun, aleyhinde olsun görüş belirtmek için yalnız o dine inanan insanların yahut cemaatlerin tavrına, kıyafetine bakmak doğru değildir. Sizinki tıpkı birkaç hasta hekim görmekle tabipliğin, hekimliğin aleyhinde bulunmak gibi oluyor. Evet, bir tabip, bir hekim tabiplik denilen fennin belirlediği kurallara, kanunlara aykın hareket edebilir. Ve tabiidir ki bunun cezasını görür. Ancak bundan dolayı tabipliğe bir günah, bir sorumluluk yüklenir mi?
Sayfa 488 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Aynca şunu da hatırınızdan hiç bir zaman çıkarmayın ki ne olursanız olunuz, ne türlü yaşarsanız yaşayınız, sonunda Allahu Zülcelal'in huzuruna çıkarak bu alemdeki bütün işlerinizin, bütün düşüncelerinizin, kısacası bütün hayatınızın hesabını vereceksiniz.
Sayfa 486 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Ey Cemaat-ı Müslimin! Milletler topla, tüfekle, zırhlıyla, ordularla, tayyarelerle yıkılmıyor, yıkılmaz. Milletler ancak aralarındaki bağlar çözülerek herkes kendi başının derdine, kendi havasına düştüğü zaman yıkılır. Atalarımızın "Kale içinden alınır." sözü kadar büyük söz söylenmemiştir.
Sayfa 465 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Bir müminin diğer mümine karşı durumu yekpare bir duvarı oluşturan perçinlenmiş kayaların birbirine karşı aldığı durum gibidir. Öyle olacaktır. Öyle olmalıdır" Hadis-i Şerifini elbette işitmişsinizdir. Sahabe-i Kiram hazretleri, Allah'ın rızası hepsinin üzerine olsun, arasındaki birlik, muhabbet, dayanışma hepimizce bilinmektedir. Bu din uluları, bu Allah'ın en sevgili kulları Allah'ın huzuruna cemaatle durdukları zaman saflar âdeta -bilinen tabirle- sabun kalıbı halini alırdı. Birbirleriyle o kadar bitişik dururlardı ki üzerlerindeki elbise daima omuz başlarından eskirdi. O muazzam saflar zincirleme yekpare bir dağ gibi kıyam eder, öyle rükua varır, öyle secdeye kapanırdı. Vahdetin namazdaki bu tezahürü namaz dışında da böylece devam eder giderdi.
Sayfa 462 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Ayet-i Kerimeler var, sayısız Hadis-i Şerifler var ki Müslümalardan biri diğer dindaşlarını kendi öz kardeşi bilmedikçe, onların sevinciyle sevinmedikçe, musibetiyle, matemiyle mahzun olmadıkça tam Müslüman olamaz. İmanın kemali cemaat-i Müslimîne sımsıkı sanılmakla mümkündür. (Müslümanlann derdini kendine derd etmeyen Müslüman değildir) buyuran Resul-i Hakim Sallallahu aleyhi vesellem Efendimiz Hazretleri diğer bir Hadis-i Şeriflerinde buyuruyor ki: (Dünyanın öbür ucundaki bir Müslümanın ayağına bir diken batacak olsa ben onun acısını kendimde duyarım. Bütün Müslümanlar bir araya gelerek tek bir vücudu meydana getiren çeşitli uzuvlara benzerler. İnsanın bir uzvuna bir hastalık, bir acı isabet etse, diğer uzuvların hepsi o hasta uzvun acısına ortak olduklan gibi bir Müslüman da diğer dindaşlarının acısına, musibetine, matemine mümkün değil ilgisiz kalamaz. Kalabiliyorsa demek ki Müslüman değil.
Sayfa 462 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Vaktiyle gerektiği kadar tefsir yazılmış, elverir diyemeyeceğiz. Bizden öncekiler çalışmışlar, Allah kendilerinden razı olsun, bir çok eserler meydana getirmişler, fakat dememişler ki: Bu eserlerimiz kıyamet gününe kadar size elverir. Siz artık çalışmayın da yalnız bizim kitapları okuyunuz. Bilakis demişler ki: Siz de çalışacaksınız. Hem bunlan okuyacaksınız, hem de kendi fikrinizi ekleyerek zamanınıza göre yeni yeni eserler üreteceksiniz. Böyle böyle sonuna kadar gidecek.
Sayfa 437 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
Fakat bizde his kalmamış. Bizde duygu kalmamış! Hani herifin kıçına vurmuşlar, aşağı mahallede davul çalıyorlar demiş; sonra kafasına vurmuşlar, davul galiba bizim mahalleye geldi demiş. Biz de şimdi tıpkı böyleyiz! Yangın bacamıza sardı, biz hâlâ uyuyoruz!
Sayfa 434 - Beyan YayınlarıKitabı okudu
122 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.