Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Edebiyattaki Tren Şu Bildiğimiz Tren mi?

Fatma Akerson

Edebiyattaki Tren Şu Bildiğimiz Tren mi? Hakkında

Edebiyattaki Tren Şu Bildiğimiz Tren mi? konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
119
Görüntülenme

Hakkında

Tren, yeryüzünün görünümünü hızla değiştirdi. Yeryüzünün somut görünümünü değiştirmekle kalmadı, insanların ruhsal yapısını da değiştirdi. Tren, ya da buhar makinesi de diyebiliriz, küreselleşmeyi de böylece başlatmış oldu. Zaman, uzaklık, yolculuk, disiplin, dakiklik ve belki de en önemlisi uygarlık anlayışımız evrildi. Bu çalışmada, önce tren olgusunun getirdiği somut değişikliklere kısaca bakmak, sonra da bunların kültüre nasıl yansıdığını, yani edebiyattaki trenin neyi simgelediğini araştırmak istedim. İncelenen metinler, Türk edebiyatından seçildi: Cumhuriyet'ten bugüne geçen süre içinde yazılmış 12 roman ve 43 kısa öykü. Yöntem olarak Bahtin'in kronotop yöntemine ve kısmen Foucault'nun heterotopya konusundaki görüşlerine başvuruldu. Treni bir kültür göstergesi olarak nitelemek mümkün, ancak çözümlemelerin sonunda bu göstergenin (hem gösteren hem gösterilen temelinde) oldukça değişken olduğu görüldü. İlk başlarda Cumhuriyet'in demiryolu projesiyle birlikte yol alan edebiyat trenleri, son dönemlerde paralel dünyaların taşıyıcıları olmaya başladılar. İşte asıl can alıcı soru da burada karşımıza çıkıyor: Neden, çok daha gelişmiş ulaşım araçları ortaya çıkmışken, hâlâ tren simgesine başvurulmakta?
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.Sayfa Sayısı: 208İlk Yayın Tarihi: 2021Yayınevi: Bilge Kültür Sanat
ISBN: 9786257201605Ülke: TürkiyeDil: Türkçe
Reklam

Yazar Hakkında

Fatma Akerson
Fatma AkersonYazar · 9 kitap
1945’te İstanbul’da doğdu. 1964’te İstanbul Alman Lisesi’nden mezun oldu. 1964-66 arasında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Psikoloji Bölümüne devam etti. 1966’da Alman Dili ve Edebiyatı Bölümüne geçti. 1970’de Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünü (Psikoloji’den yandal alarak) bitirdi. Alman Dili ve Edebiyatı alanında 1977’de doktor, 1987’de doçent, 1993’te profesör ünvanını aldı. İstanbul, Mimar Sinan, Marmara ve Yeditepe Üniversitelerinde dilbilim, göstergebilim ve edebiyat kuramları dersleri verdi. Bu alanlarda birçok kitap ve makale yazdı.