“Oralarda, Anadolu’mun şen şakrak çağıldayan Fırat’ının mahzunlaştığı, yorulup durgunlaştığı sezilir. Artık uzun yolculuğunun bir an önce bitmesini dilemektedir. Bir süre sonra, yan yana gelmelerinin hasretini çektiği ince Dicle ile el ele tutuşur. Ve kendilerini körfezin cennet renkli sularına bırakırlar. Yolculuk sona ermiştir; geride bütün bir tarih, bereketli topraklar ve zengin mahsuller, onlarla birlikte ruhları sarıp yükselten nağmeler, şiirler, edebiyat ve hatıralar kal-mıştır.
İşte “Efsane Nehir Fırat” kitabı bizleri bütün bu ruhlarla, duygu, düşünce ve aynı zamanda gerçeklerle buluşturuyor.”
Nevzat Yalçıntaş