Efsuncu Baba Sözleri ve Alıntıları

Efsuncu Baba sözleri ve alıntılarını, Efsuncu Baba kitap alıntılarını, Efsuncu Baba en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
-Sen kaplumbağanın istivarını* bilirsin? -İşitmemişim. -Ben büyük anamdan dinledim. -De ki ben de işiteyim. -Kaplumbağa evvelden insan imiş... -Laf deyi durmuş karşımda, ne martavallar zırlıyorsun? -Zo dinle. Hem insan hem de zenaat sahibisi imiş. -He söyle köpoğlu ne iş tutmuş? -Hamurkâr imiş. Büyük bir günah etmiş, Asfas* hamur teknesi sırtına yükleterek onu kaplumbağaya çevirmiş. Çayıra salıvermiş. -Ya Rabb'im günahı ne imiş acep? Okkalığa eksik hamur koymuş? -İşte öyle bir iş etmiş -Haksızlık edenleri Asfas* böyle birer birer çarpmadıktan sonram bu dünya düzelmez. -Fakat çok defa olan kıyak haksızlıklara hiç tınmıyor.
Sayfa 63 - istivar: hikâye Asfas: Ermenicede kutsal ruh, yüce yaratıcıKitabı okudu
Reklam
"Şimdicik bu kederli dünyanın safası yalnız tımarhanelerde kaldı"
-Ben bu herif ile laf edeceğim. -Zo divanelik bulaşır deyi korkmazsın? -Bulaşırsa bulaşsın be. Bu karanlıkta oturup iplik kıvırmadansa Toptaşı'na gider, divane kardaşlarımızla hep beraber opera bağırırız. Şimdicik bu kederli dünyanın safası yalnız tımarhanelerde kaldı.
Derviş Cebeli'nin kavlince yetmiş bin türlü nebatatın içinde yalnız bir nevi ot vardır. Zaten nebatat madenin neşvünema* hilkatine* dönmüş cinsidir. Aslen hepsi birdir. Bu ot, topraktan altın özünü süzüp bel* ederek yetişir. Har* ve mutedil* mıntıkalarda bulunur. Fakat asıl neşvünema yatağı Bezm-i Elest Dağı'nda Hüdhüd Yaylası'dır. Türlü renk ve şekilde yetiştiğinden kerametle keşfolunur. Fakat bu Bezm-i Elest Dağı, Asya kıtasının neresindedir? Dervişin bu coğrafi izahatı pek karışıktır. İçinden çıkılmaz. Bu nebatü'z-zehebin* Hıdırellez gecesi gün doğmadan sabaha karşı koparılanları makbuldür. Bu ottan yiyen hayvanların etleri, yağları, kemikleri altın gibi sararır. Bazı kasap dükkânlarında böyle altuni renk almış koyunlar, sığırlar görülür. Bu etleri yedi türlü hastalığa devadır. Demir, kalay, cıva, kükürt hep bir arada izabe edilip bu ottan nisabı* miktarında ilave olunursa altın külçeleri husule gelir. Bu nebatın dirhemi altından pahalıdır. Fakat her izabede ya bir abdestsiz elin temasından veyahut amillerin kalplerine fısk ve fücur* gelmesinden işe şeytan karışır, terkip fesada* uğrar. Potadaki halitada altından eser görülmez
Sayfa 56 - neşvünema: büyüme, gelişme, yetişme hilkat: yaratılış bel: emme, yutma har: sıcak mutedil: ılık nebatü'z-zeheb: altın yapmaya yaradığına inanılan bitkiler nisap: yeterli fısk ve fücur: fitne ve fesatlık fesat: bozulmaKitabı okudu
Eşk-i çeşmim hazretinle bıngır bıngır ağlıyor Langanın bostan dolabı matem ile çağlıyor Eşk elemi çekme gönül nafile şeydir Hep ah edip zırlarsan gönül eşkim durmaz
Sayfa 38 - eşk-i çeşm: gözyaşı , langa: davranışları kaba, kinci olanKitabı okudu
-Ulemalar hep böyledir. Bir incir yerlerse çekirdeklerini hesap ederler.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.