You can find Efsuncunun Son Oyunu books, Efsuncunun Son Oyunu quotes and quotes, Efsuncunun Son Oyunu authors, Efsuncunun Son Oyunu reviews and reviews on 1000Kitap.
Yaklaşık 1500 sayfalık epik fantezi serinin sonuna geldik. David Eddings'in beni çok tatmin ettiğini çok söyleyemeyeceğim maalesef.
Yazarın büyü ve kehanete özgün bakış açısının yanı sıra yaşayan insan topluluklarının kültürleride şahane olmuş. Başka fantastik eserlerdeki gibi kötücül varlıkları canavar, çarpık varlıklar yerine insan olarak sunması da şahaneydi.
İyi yanlarının yanı sıra kurgunun ilerleyişi, karakterlerin gelişiminin olmaması, sonun oldu bittiye getirilmesi en büyük eksiklerinden. Kadın karakterleri güçlü yapacak diye (serinin en iyi yazılmış karakteri kadın bu arada böyle bir kadın üzerinden gitmek yerine neden böyle bir yolu tercih etti bilmiyorum) kurgudan uzak şekilde bizlere sunması da kitaptan soğutacak sebeplerden biriydi. Küçükken okusaydım sevebilirdim ama siz fantastik eser tüketmeyi seviyorsanız size çok hitap edeceğinii sanmıyorum
Belgariad serisine dört beş yıl önce başlamıştım son kitapta bırakmıştım. Karakterlerin ve yerlerin bazılarının isimlerini unutmuşum Kahramangiller sitesindeki yazılardan yardım aldım. Evime geri dönmüş gibi hissediyorum. Çok severek, eğlenerek okuduğum bir seriydi. Özellikle fantastik edebiyata başlamak isteyenlere tavsiyemdir.
#DavidEddings #begariad #fantastikedebiyat #bookstagram #efsuncununsonoyunu
Korkmak insanın hayatını tehlikeye atacak, fiziksel zarar verecek bir şey değildi tabii, ama gene de yaralayan bir şeydi; daha derin, daha ciddi bir yara da olabilirdi bu zaman zaman.
... Söz olayı belirler. Söz olayın sınırlarını çizer ve onu şekillendirir. Söz olmadan, olay gelişi güzel bir şeydir ayrıca. Senin kehanet dediğin şeyin bütün amacı da budur - önemli olanı gelişigüzel olandan ayırmak.
Belgarion, Büyücü Belgarath ve İpek, Torak’ın uyuduğu Cthol Mishrak’a, Gece Şehri’ne doğru yola çıkmışlardı.Çünkü Işığın Çocuğu ile Karanlığın Çocuğu artık yüzleşmek zorunda.Kehanet ise daima bir yol gösterici olarak Garion’un hep yanında, tıpkı yol arkadaşları gibi.
Sonunda kehanetin öngördüğü kişilerle, o büyük yüzleşme gerçekleşti ve zaferle sonuçlandı.Torak yenildi, Belgarion kazandı.Ce’Nedra ile evlendi ve Riva’nın kralı oldu, taşı ise koruma görevi artık onda.Ancak ne taşın ne de Garion ile yol arkadaşlarının görevi hala bitmiş değil.Torak’ı yendiler ama ‘Zakath tehdidi çıktı şimdi de.Bakalım bu sefer ki macerada Belgarion’umuzu neler bekliyor.
Çok güzel bir final kitabıydı ve her bir kitap ve kitaptaki her karakter ayrı bir anlam taşıyordu.Belgariad serisini nihayete erdirdim, sırada devam kitabı niteliğinde 5 kitaplık Malloryon serisi var.Öyleyse durmak yok, yola devam.
Efsuncunun Son Oyunu ile Belgariad macerası tamamlanmış oldu. Beş kitaplık bu yolculuk sıkılmadan, yorulmadan güzel bir sonla bitti. Belgariad'ı okumayı düşünenlere geciktirmemelerini tavsiye ederim. Diğer fantastik seriler kadar bilinmese de benim favorilerim arasına girdi.
Yazar ilk kitaptan başlayarak bazı olayların ipuçlarını bizlere vermişti. Küçük bir köyde başlayan yolculuk boyunca karakterler başarılı bir gelişim gösterdi. Bu serideki her karakter hikayeye katkıda bulunuyor. Özellikle son karşılaşmada belki de en önemli rol sürpriz bir isme ait.
Son kitaptan anlıyoruz ki insan veya başka bir canlı olmanız fark etmiyor. Sevgi ve aidiyet hissi kişilere imkansız görülen işler yaptırabiliyor. Bu serinin devamı olan Malloryon serisini biraz ara verdikten sonra okuyacağım.
Elbette iyiler kazanacak ve kötüler kaybedecekti. Eğer bu hikaye yakın bir zamanlarda yazılmış olsaydı basardım 1 puanı yoluma bakardım.
Eski olması biraz olsun bu durumu hafif kalıyor.
"Ya arkadaşım kötüler mi kazansın?"
Bir zahmet hikaye içinde iki tarafında kazanma olasılığı "eşit" iken diğerinin de kazanabilecegine dair ufak bir ihtimal verilmesini isterim.
Kitabın başından beri ana karakterin eze eze kazanacağı acıktı. Bu konuda tatminsizim cidden.
Ve 4. Kitabın sonu ile 5. Kitabın yarısının sırf, 3 karakteri bir noktaya götürmek için "kader" tarafından hazırlanması kusma etkisi yarattı. Tum o zaman boyunca okuduğumuz savas taktikleri, ölümler, kaybedis ve kazanımlar eninde sonunda kötü karakterin bunları yakalaması ile gereksiz oldu. Çünkü kader böyle yazılmış ve tüm o olaylar olsa da olmasa da bu gerçekleşecek imis. Hadi lan oradan!
Kitabın, hayır serinin bu kader düşlemesi ve sonraki serinin de bunun üzerine kurulacak olması AH!
Ama yine de harika bir fantastik seriydi, okuyun okutturun.
Aldur Taşı'nın ele geçirilmesi iki kehanetten birisinin gerçekleşmesi için bir başka adımdı sadece.
Garion'u artık baya baya büyümüş görüyoruz. Dostlarını, yoldaşlarını, sevdiklerini ve seveceklerini riske atmamak adına bir yolculuğa çıkıyor Garion yanına ipek ve Belgarath'ı alarak. Bu bölümlerde, yer yer Frodo ve Sam'in yolculuğu göz kırpıyor okuyucuya. "Başaracaksak biz başarabiliriz sadece, bizden başka kimseyi riske atmanın bir anlamı yok." diyerekten kendine has üç karakter yola koyuluyor.
Öbür tarafta ise küçük prensesimiz Ce'Nedra zekice hamleler ile tüm batı ordularının başına geçiyor. Zihnen ne yaptığının farkında değil ama kalbi sevdiğine yardım edebilmek adına ne yapılması gerektiğini çok iyi biliyor.
Tüm serinin finalinin sözde basit bir demirci olan Durnik ile bağlandığı kısım gerçek anlamda bir şaheser. Polgara'nın Torak'ın iradesine karşı koyabilmesi adına daha önceki kehanetlerde söz edilen olay gerçekleşiyor ve sonrası Torak'ın şok edici "Anne" seslenişi ile son buluyor.
Yazar beş kitap boyunca işlediği zarif ezgileri bir orkestra şefi misali birleştirip okuyucuya unutulmaz bir konser sunuyor. İyi ki bu seriye başlamış, iyi ki bir kitabı kapağına göre yargılamamışım.
Okuduğunuz için teşekkürler.