Ahmet Semih Tulay'in kaleminden çıkan bu kitapla eski ,çok eski tarihlere M.Ö tarihlere gittim
Mitoloji ve tarih düşkünleri için çok güzel bir kitap.
Kitap sadece Anadolu ve özellikle Ege ile ilgili antik çağ öykülerini anlatiyorBu öykülerin bazıları yaşanmış ,bazıları mitolojik Ülkemizde antik çağın zenginliklerini zaten biliyoruz Yazarımız birçok kaynaktan araştırıp bu kitabı oluşturmuş Bu öykülerin bazıları günümüze kadar gelmiş ,bizler masal olarak dinlemişiz Ben korkarak başladığım kitabı zevkle okudum
Ihlamur ve çınar ağacına dönüşen yaşlı çift,Artemis tapınağını yakan ayakkabıcı,Yunuslu müzisyen,Denizli horozun ötüşünün hikayesi ,Kral Midas ve daha ne hikayeler hepsi kitapta .
Barışta oğullar babalarını gömerler,savaşta ise balardir oğullarını gömenler
Yaratıcı güç dünyayı olusturmak için önce boşluğu ve suyu yaratmış, sonrada toprağı. Bir gün toprağa demiş ki, şu denizi üç kez iç bakalım. Toprak birinci kez denizi içince daglar ve tepeler oluşmuş. İkinci kez içmiş Ovalar, kırlar oluşmuş üçüncü kez - ortada ne kalır bilinmez. *
Ağaçlar içinde bir tek çam ağacı kesildikten sonra ölür ve kesinlikle sürgün vermez.
Duyan kulak gören göz kadar doğruyu ögretemez