Eğitim Sosyolojisi
M. Çağatay ÖzdemirSözler ve Alıntılar
Para insanın işinin ve insanın varoluşunun yabancılaşmış özüdür ve bu yabancı öz insana hükmeder, insan da ona tapınır.
Sayfa 144 - Pegem Akademi/ 1. BaskıKitabı okudu
Eğitime en fazla Cumhuriyette ihtiyaç duyulur. İstibdatta korku, uygulamalarla kendiliğinden ortaya çıkar. Monarşilerde onur ise tutkulardan, duygulardan beslenir. Oysa Cumhuriyetin dayandığı siyasi erdemi kazanmak zordur. Çünkü Cumhuriyetin temel aldığı siyasi erdem, yurtseverliğe dayanır. Cumhuriyette kamu çıkarı kişisel çıkarların üstündedir. Bu Cumhuriyetin bireyinin mutlaka sahip olması gereken bir özelliktir. Böyle bir yönetimi korumak istiyorsanız doğal olarak onu sevmek zorundasınızdır. İşte Cumhuriyetin eğitimi bu sevgiyi esas alır ve onu var eder. Bireye kazandırır.
Sayfa 12
Okulu bir beden gibi düşündüğümüzde öğretmenin kalp işlevi gördüğünü söyleyebiliriz. Zira okul denen bünyenin damarlarında dolaşan bilgiyi, öğrenci denen hücrelere taşıyan öğretmendir.
Sayfa 171
Milletler kültürlerini âdeta zihinlerinde damıtıp gönüllerinden süzerek demlemektedirler.
Sayfa 153
Kitle iletişim araçları, kültürün birer aynası olmaktan ziyade, kültür üreten firmalar halindedir.
Sayfa 154
Kitle kültürü, insanı tek tipleştirip herkesleştirmekle kalmıyor aynı zamanda kültürü de bir tüketim metaı olarak endüstri hâline getiriyor.
Sayfa 154
Kitle iletişim araçlarının kültür erozyonuna sebep olması
Bu acizliği en çok yaşayanlar ise teknolojiyi ithal eden kültürlerdir. Acziyetten kurtulmanın yegane yolu ise teknolojiyi üretmektir. O zaman kendi mana âlemini kendi vasıtalarına yansıtabilme imkânı bulunmuş olacaktır. Bu sayede öz kültürüne ve mana âlemine yabancılaşma yaşanmayacaktır.
Sayfa 152