Sabitlenmiş gönderi
Belli ki bir yerde kaybolmuşuz. Ama ne bizi bir arayan var, ne biz kendimizi arıyoruz.
Sayfa 129
Bir kitap okudu
152 syf.
·
Puan vermedi
Çünkü insan, yalnız kalmak ve yalnız bırakmak için yaratılmamıştır. Yalnız kalmasın ve yalnız bırakmasın diye yaratılmıştır.
Sayfa 108
Okur Takip Önerileri
“Ey Kudüs, ey hüzünler şehri! Kim durduracak düşmanları, kim silecek kanları duvarlarından?”
-Nizar Kabbani
Sayfa 98
(İsrail) Topraktan söktüğü zeytin kökü gibi belleklerden de kelimeleri, bağımsızlığı, özgürlük fikrini sökmek istiyor. Ortak kelimeleri yok edip afaziyi topluma yayıyor. Bu yüzden beynin hatırlatıcılara ihtiyacı var.
O yüzden Fetva Tukan Filistinlilere, ayaklarını bir ağaç gibi toprağa dikmelerini söylüyor.
O yüzden Mahmud Derviş: “Biz şiir yazmıyoruz, biz direniyoruz!”, “Bir Filistin vardı bir Filistin gene var!” diyor.
O yüzden İlyas Huri, yazdığı kitabın son cümlesine nokta koymuyor. Davanın sürdüğünü koymadığı nokta ile haykırıyor.
Rafeef Ziadah, nasıl direndiklerini anlatmak için:
“Biz Filistinliler her sabah dünyanın geri kalanına
Hayatı öğretmek için uyanıyoruz bayım!” diyor.
Sayfa 97
Yaramın üstünde yürümeyi öğretti bana, celladımın bıçağı
Yürümeyi hem de yorulmadan yürümeyi
Direnmeyi öğretti, direnmeyi! (Fetva Tukan)
Sayfa 95
Sessiz kalarak düşmanın hikayesine hizmet etmeyeceğiz. Kendi hikayemizi dile getirip oyunlarını yerle bir edeceğiz.”
Sayfa 89
Alber Camus, Dünya aydınlık olsaydı sanat olmazdı, der.
Ressam, direnişi resmederek istilayı ve işgali anlatır. Yönetmen, kamerasını gerçeklere çevirir. Yazar kalemiyle direnir. Müzisyen notalarıyla Kudüs için umut şarkıları besteler.
Sayfa 61
Nurettin Topçu “Her hür hareket bir isyandır” der ve bunun insanın kendi âtıl haline karşı çıkmasıyla başladığını söyler.
Sayfa 53
İçimizde zapt edilemez öfkeler birikse de kafirlere karşı; Kudüs ve Filistin coğrafyası bize ümmet olmayı, durduğumuz yeri, bulunmamız gereken mevziiyi, dinimiz hususunda sarsılmaz kararlılığı öğretiyor.
Sayfa 45
Her şehidin bir kararlılık ve “burada kalacağız” haykırışı olduğu kutlu belde. Görür gibi iman edenlerin şehri. Şehadeti bir nişan gibi göğsünde taşıyan anaların, Allah için ölmeyi hamd sözcükleri ile karşılayan babaların şehriydi Kudüs… Hayatı şehadet ve zafer arasında salınan bir gergef olarak algılayanların; çekilen çileleri zaferin ve özgürlüğün alametlerinden sayanların vatanıydı.
Sayfa 45
Şeyh Râtib: “Ashab eğer İslam’ı bizim gibi anlasalardı, İslâm Mekke’den çıkamazdı.”
Sayfa 53
Bir kitap okudu
352 syf.
·
Puan vermedi
Ruhun kirliliği tevbe, bedenin kirliliği su ile temizlenir.
Sayfa 320
“Her yol, yola çıkmadan önce uzundur”
Gördüm ki, oturduğum yerden korku ve endişe üretmek yerine, sadece ayağa kalkmak ve davranmak gerekiyormuş. Ondan sonrası kendiliğinden geliyormuş. Zorluklar kolaylaşıyor, mesafeler kısalıyor, sıkıntılar keyfe dönüşüyormuş. Bizzat tecrübe ettim.
Sayfa 18
Hayatın yükseliş ve düşüşlerini aklınızdan hiç çıkarmayın. Hiçbir keyif kalıcı değildir. Hiçbir acı da öyle.
Sayfa 14