Aydınlanma geleneğinin öncüsü sayılabilecek olan Kant, eğitim üzerine yazmış olduğu bu kitabında, ampirizm ile rasyonalizm'i eğitim hayatında uygulanabilirlik noktasında çok mantıklı ve kabul edilebilir bir şekilde açıklamıştır. Kant, felsefesinde teorik ile pratiğin özünde hayatta ne ölçüde etkili olabileceğini çok iyi anlmış ve anlatmıştır. Galiba diğer filozoflardan farkı da bu ayrımda ortaya çıkıyor. Zihninin sınırlarını aşarak bilgiyi, eğitimi ve ahlak anlayışını yaşanabilir bir zeminde var olabileceğini ispatlamasıdır. Çok farklı bilim dallarında derinlemesine olan bilgisini, savunduğu felsefesi içerisinde bütünsel olarak ele alması kitabı sadece bir eğitim meselesi olmaktan çıkarıyor. Zira eğitim tek başına kapsamlı bir konu olsa da ne kadar bilim dalı varsa hepsiyle birşekilde organik bir bağı vardır. Ve doğumdan ölüme kadar bunların hepsi bir şekilde insana temas ediyor.
Felsefesini ortaya koyarken insan yaşamındaki kurallardan değerlere oradan yargılar ve düşüncelere kadar çok pratik ve kullanılabilir bir hazine insanlığa armağan ediyor.
Sonuç olarak bir düşünce bütün bütün uygulanmaz ise de bütün bütün terk edilmez. Belli oranda kendi milletine faydalı olduğu da bir gerçek. Bireyden topluma toplumdan bütün insanlığa kadar alınabilecek çok değerli pratik bilgiler mevcut. Herkes heybesine göre alabilir.
Felsefe yapmadan ve spoilere girmeden ancak bu kadar açıklayabildim. Umarım anlaşılmıştır. Aksi halde bir saçmalarım kimse birşey anlamaz:D