Kapitalizm Açlığı ve Obeziteyi Nasıl Yarattı?

Ekmek Yoksa Abur Cubur Yesinler

Robert Albritton

Ekmek Yoksa Abur Cubur Yesinler Quotes

You can find Ekmek Yoksa Abur Cubur Yesinler quotes, Ekmek Yoksa Abur Cubur Yesinler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
1990'ların sonlarında günde 3.000 çocuk sıtmadan ölüyordu (sıtma dünya nüfusunun %40 ını etkilemekteydi) ve 1998 yılında 200 milyon kişi vereme yakalanacaktı. Hiçbir önemli ilaç şirketi bu enfeksiyon hastalıklarının önünü alacak ilaçları araştırma programlarının arasına almadı çünkü bunlar yoksul hastalıklarıydı. Öte yandan Viagra'dan elde edilen kâr %98'di.
Günümüzde 9 ve 17 yaş arasındaki sıradan (başka bir deyişle normal) bir gencin kaygı ölçeğindeki derecesi, 1957'de akıl hastalığı nedeniyle hastaneye yatırılan çocuklarınkiyle aynı yüksekliktedir.
Reklam
Müşterilerin, bir metanın toplumsal ve çevresel maliyetleri hakkında tam olarak bilgilendirilmesi veya bunları umursayacak olanaklara sahip olması çok sık rastlanan bir durum değildir. Tişört alan bir müşteri, pamuğun, işçilerin pamuk tarlalarında böcek ilacı zehirlenmelerine maruz kaldığı Nikaragua'dan geldiğini bilmeyebilir. Çikolata satın alan bir müşteri, çikolatanın, çocuk kölelerin çalıştırıldığı Fildişi Sahilleri'nden geldiğini bilmeyebilir. Sık sık abur cubur tüketen obez bir insanın, daha besleyici gıdalar almaya gücü yetmeyebilir ya da bunları hazırlayacak zamanı bulamayabilir. Bir fast-food zincirinde yediğiniz hamburgerin, bir zamanlar yağmur ormanı olan çıkma ıtlaklarda yetişen bir danadan gelip gelmediğini bilmenin pek de imkanı yoktur. Aşırı benzin tüketen 400 beygir gücündeki bir spor arabanın sahibi, küresel ısınmaya uzun vadede yapacağı küçük katkıyı o anda aldığı keyfe kıyasla pek de önemli görmeyerek arabasının hızının ve gücünün tadını çıkarabilir.
Katıksız kapitalizmin bakış açısına göre; madem gerçeği örtmek kar getirecek, o halde bırakın gerçeğin üzerine perde insin. Madem insanları ezmek ve sömürmek kar getirecek ve de rekabette öne geçmek için bunu yapmak gerek, o halde bırakın daha fazla sömürü olsun. Madem çirkin, çürük ve çevreyi kirleten fabrika binaları yapmak daha karlı, o halde bırakın çirkinlik ve kirlilik saltanat sürsün. Kısacası devlet veya toplumsal hareketler yoluyla dışarıdan bir kısıtlama getirilmediği sürece, ikisi arasında bir seçim yapmak zorunda kalınacaksa kâr için diğer bütün insani değerlerden feragat edilecektir.
Dünyanın her yerinde kırsal ekonomiyi yok eden, aileleri ve çiftçilikle uğraşan köylüleri sürüler halinde topraklarından çıkarıp varoşlara, gecekondulara iten ve uluslararası göçmen yığınlarının içine katan gıda sistemini niye sürdürmek zorundayız? Toprağı mahveden, yeraltı sularını mahveden, kırsal bölgeleri ağaçsızlaştıran, böcek ilaçlarına karşı dirençli böcekler yaratan ve gelecekteki tarımsal üretimi şüpheli hale getirecek türde bir tarımı dayatan gıda sistemini niye sürdürmek zorundayız? Şeker, tuz, yağ, nişasta, kanserojen renklendiriciler ve koruyucular, böcek ilacı kalıntıları ve genetiği değiştirilmiş organizmalarla dolu ve küresel obezite salgını dolayısıyla bazılarının kalp hastalıklarına, diyabete ve kansere yakalanmasına (ve diğerlerinin aç kalmasına) neden olan gıdaları üreten gıda sistemini niye sürdürmek zorundayız? Sorumsuz şirketlerin, yolsuzluk yapan hükümetlerin kaslarını dolduran ve çevreyi tahrip ederken çiftçileri ve tüketicileri öldüren bir küresel gıda sistemini niye sürdürmek zorundayız? (*Rosset 2006)
Yeryüzündeki yaşamın temelleri alarm verir düzeye geriliyor. Kapitalist üretimin, mümkün olan en hızlı biçimde kar elde etmeyi hedefleyen ruhu, insanın nesiller boyu gereksinim duyduğu tarımla taban tabana zıttır. Dünyanın dört bir yanında çiftçiler ve tarım işçileri, seçimle işbaşına gelmiş görevlilerin göz yumması ve piyasanın hevesleri sonucu ölüyor. Tüketiciler işlenmiş gıdalarla tıka basa doldurulup zehirleniyor. Halihazırda bize zarar vermekte olan ve dünyanın dört bir yanındaki çocukların bedenine saatli bomba yerleştiren endüstriyel tarım ürünleri ve bunların pazarlanması, beslenme biçimiyle ilişkili hastalıklardaki rekor düzeyde artışta pay sahibidir. Bunların çoğu her lokmadan sonra gelecek acıdan habersiz tüketicilerin başına gelmektedir.
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.