El Greco’ya Mektuplar Gönderileri
El Greco’ya Mektuplar kitaplarını, El Greco’ya Mektuplar sözleri ve alıntılarını, El Greco’ya Mektuplar yazarlarını, El Greco’ya Mektuplar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir gece Tanrı’ya sordum: 'Şeytanı ne zaman bağışlayacaksın efendim?' Bana şu karşılığı verdi: 'O beni bağışlayacağı zaman.’ Anladın mı genç dostum? Bir gün sonra sana 'Tanrı'nın en büyük iş ortağı kimdir?' diye sorarlarsa şunu söyle: Sabah Yıldızı! Sana, Tanrı'nın yaratıkları içinden en acılı olanının kim olduğunu sorarlarsa şunu söyle:
Sabah Yıldızı!
Sayfa 993Kitabı okudu
Mutlu olmam gerekiyordu. Oysa küçük bir kurt içimde hiç boş durmuyor ve yavaş yavaş yüreğimi kemiriyordu.
Sayfa 827Kitabı okudu
Dilekleri gerçekleşecek gibi değil, yüreği dağınık; kafasında kaosa uyum verecek güç yok!
Sayfa 781Kitabı okudu
İnsanlarla doğrudan doğruya temas, bende her zaman hoşnutsuzluk yaratmıştır. Onlara uzaktan büyük bir sevinçle yardım etmeye hazırdım; hepsini seviyordum, hepsine acıyordum; ama uzaktan. Onlara yaklaştığım zaman, uzun süre kendilerini kabul edemezdim, onlar da beni kabul edemezdi, ayrılırdık. Yalnızlığı, sessizliği, saatlerce ateşe ya da denize bakmayı ve başka hiçbir arkadaşlığa ihtiyacım olmamasını ihtirasa varacak derecede severim.
Sayfa 733Kitabı okudu
İnsan bu berbat beden içinde —kan, kemik, beyin, ten, damarlar, sperm, ter, gözyaşları ve dışkı bir yumak— nasıl mutlu olabilir? Kıskançlığın, nefretin, yalanın, korkunun, acının, açlığın, susuzluğun, hastalığın, ihtiyarlık ve ölümün tehdit ettiği bu beden içinde insan nasıl mutlu olabilir?
Sayfa 663Kitabı okudu
İnsanın yüreği karanlık ve ele geçirilemez bir sırdır; ağzı daima açık, dibiyse delik bir testi; dünyanın bütün ırmakları içine aksa o yine boş ve susuzdur. Onu en büyük umut dolduramadı, şimdi en büyük umutsuzluk mu dolduracak?
Sayfa 659Kitabı okudu
Düzensiz, ahlaksız ve gürültülü bir toplumda, bir adamın düzenli, sakin olması, odasına ne kadın, ne erkek kimseyi kabul etmemesi yasayı bozar, hoşgörüyle karşılanamaz. Yaşadığım sürece dikkat etmişimdir; hayatım daima çok basit geçtiği için, ona tehlikeli derecede karışık gözüyle bakılmıştır. Ne söylüyor, ne yapıyorsam başka anlam veriliyor, ardında söylenmedik neyin gizlendiği anlaşılmaya çalışılıyordu.
Daha sonraları, en iyi dostum bile böylesine bir basitliğe inanamamış, inandığı zaman da dayanamamıştır!
Sayfa 639Kitabı okudu
Ah, kim kurtarabilir seni yakalanırsan
ve kim unutabilir derin bakışını?
Evet, yakaladın beni ve artık kaçmak istemem;
sen neyi yıkamazsın ki tek başına!
Biliyorum, sen yaşıyorsun, dünyadaki tüm
yaratıklarda ve hiçbir şey kurtulamaz bu dünyada
senin elinden.
Hayat ne kadar güzel olurdu sen olmasan!
Ama seni yaşamak da ne kadar güzel!
Sayfa 623Kitabı okudu
"Neyim eksik? Mutluyum!" diye bağırıyordum. Hiçbir eksiğim yoktu! Öyleyse, içimde ağlayan kimdir? İçimde ağlayan nedir? Ne istiyor? Benden ne istiyor?
Sayfa 449Kitabı okudu
Aklımı yargıç olarak ortaya koymak istemem, ona güvenim yok! Yüreğime de güvenemiyorum. Biri her şeyi mahkum eder, öteki her şeyi bağışlar... Ortasını nasıl bulayım?
Sayfa 439Kitabı okudu
"Aramızdaki büyük fark şudur Angelos: Sen kurtuluş yolunu bulup kurtulduğuna inanıyorsun; ben kurtuluşun var olmadığına inanıyorum ve buna inanarak kurtuldum."
Sayfa 357Kitabı okudu
Alev bu kadar kısa zamanda küle dönüşebiliyor muydu?
Sayfa 253Kitabı okudu
Her şey boş, değersiz geliyordu; her şey gündelik değil miydi, acımasız, görünmez bir el tarafından yaratılmış, dipsiz uçurumların boşluklarında dolanmıyor muydu?
Sayfa 237Kitabı okudu
…yine yalnızlığa ve kitaplara dönüyordum.
Sayfa 237Kitabı okudu
Gençlik tuhaf bir canavardır. Açtır, yemeye can atar ama yemez; yiyemeyecek kadar utangaçtır. Mutluluğa ulaşmak için basit bir baş selamına ihtiyaç duyar ama selam vermeden ve verilen selamları almadan arşınlar sokakları. Çeşmeyi açıp suymuşçasına zamanın akıp gitmesine izin verir. Canavar olduğunu bilmeyen bir canavardır — gençlik.
Sayfa 235Kitabı okudu