"وَأحِبُّ كثرةَ الصَّلاةِ عَلَى النَّبيِّ -صلَّى اللهُ علَيهِ وسَلَّم- فِي كلِّ حَالٍ،
وأنَا فِي يَومِ الجُمُعةِ ولَيْلتِها أشدُّ اسْتحبَابًا "..
- الإمَامُ الشَّافعي
“Allah Rasulune ﷺ her hâldeyken salât etmeyi severim. Cuma günü ve gecesinde salât etmek ise daha da şiddetli bir mustehaptır.”
"Koltuğuna yan gelip oturan ve kendisine benim bir emir veya yasağım gelindiğinde, 'Biz bunu bilmiyoruz, Allah'ın Kitabı'nda ne bulursak ona uyarız.' diyen birinizle asla karşılaşmayayım.
"Sabahın aydınlığı ikidir: Biri kurt kuyruğu gibi dikey olandır. Bu, bir şeyi helal ve haram kılmaz. Öteki de yatay olandır. İşte bu aydınlık, sabah namazının kılınmasının caiz, yemenin de yasaklanmış olduğunu gösterir."
Sayfa 242 - Musannef, İbn Ebi Şeybe, Oruç Kitabı 3/27Kitabı okudu
Allah'ın Kitabı'ı genel manada gelir ve onunla özel murad edilebilir; özel olarak gelir ve onunla genel kastedilebilir. Kur'an, bir farzı mücmel olarak bildirir, onu peygamber açıklar. Allah'ın Kitab'ının yanında sünnet böyle bir mevkiye sahip olunca, sünnetin Allah'ın Kitab'ına muhalif olması mümkün değildir. Sünnet, vahiy mertebesinde bulunması veya Allah'ın murad ettiği manayı açıklayıcı olması itibariyle ancak Kur'an'a tabidir. Sünnet, her halükarda Allah'ın Kitab'ına tabidir.
وَالْإِجْمَاعُ حُجَّةٌ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ لِأَنَّهُ لَا يُمْكِنُ فِيهِ الْخَطَأُ.
İmâm eş-Şâfi'î rahîmehullâh dedi ki;
İcmâ herşey de huccettir.
Çünkü onda (icmâda) hata olması mümkün değildir.
...Yani hiçkimsenin birşey hakkında bu helâldir veya haramdır deme yetkisi yoktur. İnsan böyle bir şeyi ancak ilme dayanarak söyleyebilir. Bu haberde ancak kitap sünnet icma ve kıyasa dayandırılır.