Elveda Selanik Quotes
You can find Elveda Selanik quotes, Elveda Selanik book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Neden ateş ediyorlar baba?”
“Bu bir gelenektir. Rumlar Paskalya’nın gelişini böyle kutlar.”
Sonra, gülümseyerek Boileau’nun bir sözünü tekrarladı, “Ölüleri kutsamak için yaşayanları öldürüyorlar.”
Sayfa 92 - Varlık Yayınları, Çevirmen: Ünsal Eriş, Osman Çetin Deniztekin
“Neden ateş ediyorlar baba?”
“Bu bir gelenektir. Rumlar Paskalya’nın gelişini böyle kutlar.”
Sonra, gülümseyerek Boileau’nun bir sözünü tekrarladı, “Ölüleri kutsamak için yaşayanları öldürüyorlar.”
İyi bir nam, bir kuşak dolusu altından kıymetlidir.
Sayfa 58 - Varlık Yayınları, Çevirmen: Ünsal Eriş, Osman Çetin Deniztekin
Tabakla giden tepsiyle döner.
Bektaşîlik
Kötülük, dünyanın bütün şerri şu dört cümlede gizliydi:
“Ben yiyorum; sen açsın. Ben iyiyim; sen kötüsün.”
Padişahlar Arnavutluk üzerinde hiçbir zaman tam bir hakimiyet kuramamıştı. Müslüman Arnavutlar bile orduya zorunlu olmaktan çok gönüllü hizmet etmişti..
II. Dünya Savaşı’nda, şehrin 50 bin nüfuslu Yahudi topluluğundan geriye kalan 1600 kişi dışında herkes, Nazi ölüm kamplarında hayatını kaybetti. Bugünlerde Selânik’te 1200’den az Yahudi yaşamakta.
Sayfa 7 - Varlık Yayınları, Çevirmen: Ünsal Eriş, Osman Çetin Deniztekin
Osmanlı İmparatorluğu'nun bütünlüğü, ücra köyündeki kerpiç kulübesinde yaşayan köylünün zerre kadar umurunda değildi. Onun imparatorluk hakkındaki tüm bilgisi, kendi vadisiyle sınırlıydı. Artık hürriyet ilan edildiğine göre, her şeyin farklı olacağı söylenmişti kendisine. O da vergi tahsildarının zorbalığı, beyin kibiri, askerin gaddarlığı artık bitecek diye ummuştu. Bundan böyle toprağını korkusuzca işleyebileceğini düşünmüştü.
Belki de ailesiyle birlikte üretmek için uğraşıp didindiği mahsulden biraz daha fazla pay alabilecekti. Köylünün hürriyetten anladığı buydu işte. Muhafaza etmek istediği imparatorluğun boyutu kendi hayvanları, kulübesindeki eşyaları, tarlaları ve kilisesinden ibaretti.
Sayfa 221Kitabı okudu
Çıkarcılık ve yozlaşma hızla yayılarak her yere hakim oluyor, ülke iflasa sürükleniyordu. 1875’te Osmanlı devleti borçlarını ödemeyeceğini ilan etti.
Elveda Selanik
1907'de Osmanlı devletinin Avrupa da ki konumu gerçekten şüpheliydi.Uğursuz işaretler çoğalıyor ve parçalanmanın eşiğine gelmiş görünüyordu.Kalabalık bir Müslüman sömürge nüfusuna sahip olan ve Rusya'nın hem Çanakkale hem de İstanbul boğazıyla ilgili emellerinden korkan İngiltere,Balkanlar politikasında herzaman dizginleyici güç olmuştu.Osmanlı İmp.luğunun parçalanmasına sebatla direnmişti.
Sayfa 172 - Varlık yayKitabı okudu
Basın, Sultan’ın kuklası haline gelmiş ve gazete sütunlarında hakikatın izine rastlanamaz olmuştu.
Ural dağlarından gelen bir Tatar halkı olan Bulgarlar, güç ve siyasi varlık peşindeydi...Bulgarlar, Slavlar ve Rumlar arasındaki üçlü mücadele asırlarca devam etmişti..
...masonların Bektaşi dervişleriyle bir tür anlaşmaya vardıkları yönündeki inanç, bu tarikatın felsefesi göz önüne alındığında, hiç de ihtimal dışı değildi.
Hayır, hoşgörü değil; çünkü bu kelime kişinin doğru olanı sadece kendisinin bildiğine İnanıp, diğerlerinin hatalarına tepeden bakarak, onlara lütufkar bir tavırla katlanması gibi bir yan anlamı çağrıştırır.
Sayfa 143 - Varlık YayınlarıKitabı okudu
Uygarlık incecik bir kabuktan, insanın güvenmeye cesaret edemeyeceği kadar narin bir tabakadan başka bir şey değildi. Bu tabakanın altında ise hala altın buzağılar önünde yerlere kapanan, kendi kendine oluşturduğu zincirlerin ağırlığı altında tökezleyen o ilkel insan vardı. Eski fetişlerine ve adetlerine korkakça sıkı sıkı tutunurken, bir yandan da bilimin yeni dilini kekeliyordu.
Neyin peşindeydi insan ? Uzayın sonsuzluğunda dönüp duran dünyanın o uçsuz bucaksız enginliğinde ne arıyordu? Toprak, zenginliğini herkese avuç avuç vermişti. Gezip tozacak yerler herkese yeter de artardı bile. Duru gölün dibinde atıl yatan balçığı karıştıran bu nefretler, bu kardeş kavgaları niyeydi? Açgözlülük ve bencillik kötülükleri doğurmuş, cehalet de bunu görmezden gelmişti.
Sayfa 241Kitabı okudu