Merhabalar herkese, nasılsınız?
Jane Austen ile işler yine güzel gitmedi. Herkesin onun ve yazdıklarını böyle ballandıra ballandıra anlattıkça okuma iştihamı kaparmıştı.. Gurur ve Ön Yargı da tutmayan frekansımız eh işte dedirtti Emma da. Şimdi gelelim asıl kitabımızın konusuna. Yazar bu kitapta da evlilik ve bununla beraber bu çemberdeki insanları konu alıyor. Emma taşra kasabasında babasıyla yaşayan zeki, yetenekli, eğitimli ve bir o kadar da kendini beğenmiş birisidir. Çevresindeki kişileri kendi görüşüne göre yakıştırmalar yapar ve onların evlenmesini uygun görerek bir şekilde bir araya gelmelerini sağlar. Bir tarafın bu evlilik hakkında aklına girmeye çalışır ama çoğunluğu hüsran... Kafasında kurduğu senaryolar hem yanlış hem de olması müthiş birlikteliği sadece sınıf farkı var diye engellemesi. Ona en yakın kişinin onu uyarmasına rağmen burnunun dikine gitmesi delirtti... Emma'yı anlamak biraz güç kendisi hem evlenmek istemiyor hem de çevresindekiler için bu davranışları sergilemesi. Ondan daha iyi gözlem yeteneği olanı da dinlemiyor. Kitabın en sonunda bi faciayla bitmeden onun hatalarını anlayıp sayfayı kapatmak güzeldi. Yani dediğim gibi beklentiyi yüksek tutmadan okunabilir. Ben yazarın kalemiyle pek uyuşamadım.