En Uzun Yol kitaplarını, En Uzun Yol sözleri ve alıntılarını, En Uzun Yol yazarlarını, En Uzun Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Soyut ile somut anlamın iç içe geçtiği, kendine ve çevresindekilerin hayatlarına yolculuğu konu alan kısa ve etkileyici bir eseri En Uzun Yol.
Kitapta, kendisinin gözünden baktığımız karakter var ve diğerleri. Bu diğer karakterlerden en önemlisi, Ananda. Peki ama neden Ananda? Öncelikle onun cevabını hemen yazalım, kaynak wikipedia.
Alışmak demişken, aklıma takıldı da, gözden ırak olan sahiden gönülden de ırak oluyorsa ve insan yanındakinin kıymetini bilmiyorsa ve bu yüzden alışmak, gözün gönle ihanetiyse, biz ne zaman kavuşacaktık?
Eli boş, kaybedecek narin bir çiçeği bile olmayan, hele ki incecik, her gözenekten geçebilen beton tozunu yutmuş insan, savunmasız ve bilinmeze gebe insan değilse neydi?
Kitabın kapağına bakarak daha farklı bir şey okuyacağımı düşünmüştüm. Ağaç ve toprak sevgisi gibi bir şey beklerken kitabı okudukça küçük düşündüğümü farkettim.
Ananda adlı bir karakteri büyük bir özlemle bekleyen bir çocuğu okuyoruz (Ananda-Sonsuz Saadet anlamına gelen bir kelimeymiş). Bu çocuğa özellikle bir isim vermemiş yazar. Belki içimizdeki çocuk bile olabilir olarak düşündüm. Bu çocuğun deprem ile ailesini, evini ve tanıdığı şehri kaybedip arayışını okuyoruz. Ananda ile mutlu olduğu, kurduğu hayalleri...