Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erika Ewald'ın Aşkı

Stefan Zweig

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Çünkü genç adam biliyordu ki, ellerindeki son hazineyi sanat için cömertçe harcayan, tüm duygularını müziğin güzelliğine adayan herkes gerçek hayatta ciddi ve içine kapanık olur ve ancak kendisini anlayan birine kendini açardı.
Sayfa 12 - İlgi Kültür Sanat
Bazı insanlar vardır aşk için doğmamışlardır. Onlar için sadece özlem içinde olmanın kutsal ürpertisi önemlidir, çünkü o beklenti gerçekleştiğinde yanında getirdiği acı dolu uhrevi mutluluğun yükünü taşıyacak kadar güçlü değillerdir.
Sayfa 68 - İlgi Kültür Sanat
Reklam
Bu söylemek, hissetmek ne güzel
Senden hiçbir zaman şüphe duymadım
Sayfa 34 - İlgi kültür sanat yayıncılıkKitabı okudu
Yaşadıklarını çok uzun süre önce okunmuş, kendine özgü güzel bir roman gibi hatırlıyordu.
En sadık dostlar: Kitaplarımız.
Yeniden okumaya da başlamıştı. Hüznün, garip şekilde koyu renkli, çiçek yapraklarından yayılan ağır ve büyüleyici bir koku misali içlerinden aktığı o muhteşem kitapları kendine yine yakın hissediyordu.
Sayfa 45 - İlgi Kültür Sanat
İçinde artık sadece sessizlik vardı, boğuk, nefessiz bir sessizlik, ölüm sessizliği. Bir anda içinde çok fazla şey ölmüştü. Henüz daha doğmamış olan, ama içinde, ışığa hasret bir çocuk gibi yaşamayı isteyen parlak, neşeli bir gülüş. Ve çokça gençlik, özlemle bekleyen, geleceğe güvenen ve kapalı her kapı ardında mutluluk ve ışık olduğunu sezen ve bu kapıların kendi isteği üzerine açılacağına inanan bir gençlik. Ve dünyaya güven duyan çok fazla duygu, tüm insanlara ve inançlı öğrencilerine kutlama ve mucizeden başka şey vaat etmeyen o büyük doğaya teslim olma duygusu. Ve nihayetinde aşk, acının karanlık sularında yıkandığı ve mükemmeliyete ulaşmak adına değişik kişiliklere büründüğü için sonsuz zenginliğe sahip bir aşka ulaşma umudu.
Sayfa 58 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Bir anda kendisini bir köprünün üzerinde buldu. Aşağıda üzerinde çok sayıda noktanın parladığı karanlık nehir yavaşça akmaktaydı. Parlayan yıldızlar ve fal taşı gibi açılmış gözler misali yukarı bakan köprü ışıklarının yanmasıydı. Ve bir yerlerden gelen su şakırtısı sesi, durmaksızın köprü ayaklarına çarpan akıntının sesi. Bu an, bir ölüm düşüncesi barındırıyordu, bunun farkındaydı. Bedeni ürperdi. Arkasını döndü. Yakınlarda kimsecikler yoktu, sadece bir orada bir burada uçuşan bir iki gölge görebiliyordu. Bazen uzaklardan gelen bir kahkaha, bazen de bir arabanın sesi duyuluyordu. Ama yakınında kimse yoktu, kendisine engel olabilecek hiç kimse. Bu ne kadar da kolay, hızlıca yapılacak bir şeydi. Bir tutuş, kenardan bir atlayış, sonrasında aşağıda, o sessiz karanlığın içinde birkaç dakikalık korkunç bir savaş ve ardından huzur... Zengin ve sonsuz bir huzur. Tüm gerçeklerden uzak, bir daha uyanmamanın verdiği yatıştırıcı bir teselli...
Sayfa 60 - İlgi Kültür Sanat YayıncılıkKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.