Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ermeni ve Rus Mezalimi 1914-1916 Tanık İfadeleri

Erdal İlter

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kızıl Mescid mahallesinden Kalkancı oğlu Osman Ağa, Ermeniler tarafından koltuk altlarından süngü ile yaralanmış ve 58 gün süre ile hapsedilmiştir. Bu şahsın, bir buçuk yaşındaki oğlu Abdülbaki de soğuktan ölmüştür. Osman Ağa'nın evi yağma edilmiştir.
Sayfa 64 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Dirona köyünden Paslı oğlu Ali'nin 18 yaşındaki kızı Emine'nin gözlerimiz önünde ırzına geçtiler. Kız kardeşi Hatice'nin bebeği, Ruslar tarafından havaya atıldı ve kılıçla iki parçaya bölündü. Ruslar, diğer çocuk- lan da öldürdüler. Kolak oğlu Hasan'ın eşi Emine ve sekiz yaşındaki kızı Şükrüye, daha isimlerini bilmediğim diğer pek çok Müslüman kadın alçakça kirletildi. Bu vahşi manzaralara tahammül edemeyen ve masumların lehinde müdahalede bulunmak isteyen Rum kadınlardan biri, Ruslar tarafından derhal dipçik ve süngü ile öldürüldü Ruslar'ın acımasız işgal hareketlerinden ve gecenin karanlığından yararlanarak bu bölgeden ovaya kadar kaçmayı başardım. Gece yarısı büzüldüğüm köşeden kalktım ve Osmanlı askerlerinin bulunduğu Komera köyüne geldim. Orada, Hurşit Paslı oğlu Zehra'nın küçük kızının, Osman İskender oğlu'nun eşi Hacı Hatun'un eltisi Nadiye'nin ve kızları Binnaz ve Meryem'in kirletildikten sonra öldürüldüklerini öğrendim.
Sayfa 135 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gevar(Yüksekova)'da Yaplan(Şeyh Hamid), Alilan; Van'da Şeyh Gazali, Şeyh Abdurrahman Gâzi, Hindi Baba, Molla Kasım; Şatak(Çatak)'da Kurandeşt; Müküs(Bahçasaray)'de Arvâsi; Gevaş'da Mir Hasan Veli, Hacı Zive, Hacı Hanı türbeleri ve medreseleri Ermeniler tarafından yıkılmıştır.
Sayfa 96 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
1915 yılının Şubat ayında, ailem ile birlikte Bitlis'in bir köyü olan Yako'da bulunuyordum. Bir gün, Bitlis'de bulunan kardeşimin yanına gitmek üzere hareket etmiştim. Yolda, Bitlis halkından bir kafile görünce, gidişlerinin sebebini sordum. Bunlar bana, şehrin ansızın Rus ve Ermeni birlikleri tarafından basıldığını, bu birliklerin daha çok Ermeniler'den teşkil edilmiş olduğunu, rastladıkları Müslümanlar'ı kadın, erkek ve çocuk ayırmaksızın süngü darbeleri ile öldürdüklerini söyledi. Öldürülenler arasında, Bitlis'de bulunan kardeşim İsmail ile diğer kardeşim Mehmed'in oğlu Halid'in bulunduğunu ve Halid'in hanımı Yakub kızı Minnet'in götürüldüğünü, kayınbiraderim Hacı Ali oğlu Yusuf'un katledildiğini ve halası Şakir kızı Mercan'ın götürüldüğünü, komşum Kazanan Şeyhi hasta Şeyh Ahmed'i, bir hizmetçisini ve şeyhi ziyarete gelmiş olan Hersan mahallesinden Mustafa oğlu Hasan'ı fidye olarak bir hayli parasını aldıktan sonra Hacı Yusuf zâde Süleyman'ın evinin yanında ve oğlu İzzet'i Hacı Nasrullah'ın kardeşi Ali ile birlikte süngü ile katlettiklerini, Ahlat'h 80 yaşındaki Nigâr Hanım'ı, Tero adındaki bir askerin hasta olan ailesini öldürdüklerini ve 60 yaşlarındaki Şeyh Hâfi Efendi'ye soğuk havada yalın ayak halde eşya taşıttırdıklarmı, Bitlis'in Hersan mahallesinden Süleyman oğlu Ali söyledi. Bunun üzerine, Bitlis'e gitmeye cesaret edemediğimden Yako(Ünaldı)'ya geri döndüm.
Sayfa 31 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Topraklanmızın Ruslar tarafından istilası sı­rasında, bizimle aynı köyden olan Vahan ve Aleksandr Asoyan adındaki Ermeniler, belirli bir miktarda süvari ile ansızın köyümüze saldırmışlardır. Bunlar, zaten daha önce de despotça tutumları ve acımasızlıkları ile Taşnak Komitesi'nin liderlerinden olduklarını kanıtlamışlardır. Bunlar önce, 20'den fazla çocuğu boğazlamışlar, bazı hamile kadınların karınlarını bıçakla kesip, içinden çıkan çocukları süngülerinin ucuna takıp babalarına göstermiş­ lerdir.
Sayfa 125 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Van vilâyetinde kurulmuş olan ve bellibaşlı şefleri İşhan, Aram, Viremyan ve Papazyan olan ihtilalci komitelerin görevi, yollarda rastladıkları bütün Müslüman yolcuların hayatına kastetmek idi. Bu cümleden olarak, bunlardan ilk ikisi, Vostan(Gevaş) ilçesine bağlı Reşadiye233 bucağı. eşrafından Hacı Musa Bey ve Hacı Yakub Ağa'yı bizzat öldürmüşlerdir. Bu eşkıyalar, kurbanlarının kulaklarını, burunlarını ve iki cesedin de, sonradan ağızlarına soktukları tenasül organlarını kesmişlerdir.
Sayfa 115 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Trabzon'un düşüşünden iki gün sonra, düşman Maçka'yı, bizim köy ile aynı zamanda işgal etti. İşgalin arifesinde, ailemle birlikte önce Mülaka köyüne ve sonra da Zanha ve Zanoy köylerine gittim. Zanoy köyünde bulunduğum sırada, Rus askerleri Soldoy'dan 12 yaşındaki kızın, ayrıca Hathavur vergi memuru Osman Efendi'nin kızının ırzına geçmişlerdir. Rus askerlerinin bu alçaklığı bizi, Hortokup'a sığınmak üzere adı geçen köyü terk zorunda bırakmıştır. Köyümüz İspilâ'ya gelince, Ruslar'ın buraya girdikleri gün, kendileriyle aynı davayı güden Ermeni çeteleri, işkence yaparak, Alemdar oğlu Hasan, Deli Balta Hasan, Eyüb zâde Mehmed ve Hacı Ahmed oğlu Osman'ı öldürmüşlerdir. Ermeniler, Eyüb oğlu Mustafa'nın 12 yaşındaki kızının ırzına geçmişler ve Hasan Ağa'nın kollarını kestikten sonra diri olarak yakmışlardır. Yine Ermeniler, Müslümanlar'ın evlerini talan etmişler ve türlü eziyetler yaptıkları bu köy sakinlerini hapsetmişlerdir. Ruslar da, Müslümanlar'ın evlerinin yakılıp yıkılması işine iştirak etmişlerdir. Cevizlik ve Haçavera köylerinin camileri, ayrıca Trabzon'daki Orta Hisar Camii, kiliseye çevrilmiştir. Trabzon'da bulunduğum bir gün, şehrin polislerinden Hasan Efendi, Haçavera(Yeşilyurt) köyünün polis memuru Aldı Kaçtı zâde Hikmet Efendi'yi barbar bir şekilde öldüren Rumlar'ın teşviki üzerine asılmıştır. Daha pek çok şahıs, bu Rumlar'ın alçakça tertiplerinin kurbanı olmuşlardır.
Sayfa 133 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.