Geçmişten günümüze kopmadan gelen nasihat ve sohbet geleneği, özellikle tasavvuf yolunun öncelikli edepleri arasında yer alır. Bu manada mürşidler gerek halifeleri, gerekse müridleri için kaleme aldıkları eserlerinde sıklıkla bu konuya değinmişler, ihvanlar arasındaki muhabbet ve samimiyetin korunmasını bu yolla teşvik etmişlerdir. Yazıda, şiirlerde, konuşmada, kısası hayatın her alanını kuşatan geniş bir çerçevede Müslüman şahsiyetine yön veren bu usul, başta peygamberler olmak üzere, ashabın, tabiinin, âriflerin, velilerin bizlere öğrettiği bir ruh, bağ ve değer olarak büyük bir mirası ifade eder. 18. yüzyılın mutasavvıf âlimlerinden Abdullah B. Alevi el-Haddad ’ın kaleme aldığı Esaretten Kurtuluşa adlı eser de bu köklü geleneğin başlıca örneklerindendir. Çağın başta müslüman halklar üzerinde olmakla insanlığa yaşattığı fikrî, ahlakî, itikadî pek çok buhrana karşı Ehli sünnet çizgisinin görüşlerine, çözümlerine, nasihatlerine yer veren, her konusunda ayrı bir sohbet, yakınlık ve samimiyet esintisi bırakan bu değerli eser, okuyucularına fâni hayatın aldatıcı ve keşmekeş zindanından ebedi âlemin saadetine kapı aralayacaktır.