" Nedir aşk? Bilen var mı ? Ya bilmeyen? Bugüne kadar binlerce kez tanımı yapıldı aşkın. Aşkı anlatan binlerce kitap yazıldı. Ama yine de tanımlayamadılar aşkı. Biz de aldık kalemi elimize belki aşkı daha iyi anlatabiliriz diye.." başladı yazar.
Eski Çağ'dan beri dilden dile aktarılan o efsanevi aşkların hepsini bu kitapta bulabilme imkanımız var. Yazarımız ilk başta Eskiçağ kavramına giriş yapıp dönemin toplumsal, sosyo-kültürel ve kadınlara, aile ilişkilerine bakış açısını akıcı bir dille anlatıyor. Unutmayınki dönemin ruhu bir kitapta yazılmaz ise konuyu idrak etmekte güçlük çekebiliriz. Yazarımız bunu çok iyi bir şekilde başarmıştır. İnanır mısınız billmediğim çok kavramı buradan aldım ve not ettim. Kadının yaratılışı, kadın-erkek ilişkilerinin hepsi tarihin içinden ve anlaşılır. Kitabın son bölümünde ise asıl konuya giriş yapılıyor. Unutulmayan o büyük aşklar.. En çok sevdiğim Yusuf ile Züleyha'nın hikayesiydi. İnsan kendi kültürüne yakın olanı seçermiş. İçinde bir sürü hikaye var eminim biri içinize işleyecektir. Aşk kitaplarının bende tesiri hiç olmamasına rağmen tarihe dayandırılarak yazılan bu kitap, tavsiyelere boğmama sebep oldu.Kitabı edinen herkese şimdiden keyifli okumalar.