Estetik Yoksunluğu

Orhan Cesur

Estetik Yoksunluğu Gönderileri

Estetik Yoksunluğu kitaplarını, Estetik Yoksunluğu sözleri ve alıntılarını, Estetik Yoksunluğu yazarlarını, Estetik Yoksunluğu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bilgi eksikliginden korkmayın.Ama sadece kibri oksamak için edinilen bilgiden gerçekten korkun. Tolstoy
Aslan ve Yılmaz, Gellner'in, ”postmodernizm rölativizmin bir türüdür, Postmodernizm bir tür müsamahacılık; her şeye müsamaha gösteren toplumun entelektüel eşdeğeri. Bana göre tam bir saçmalık. Gerçeğin göreli olduğu; bütün inançların eşit ölçüde geçerli olduğu film' temelden yanlış. Bu fikir çok garip bir şekilde, ahlaki açıdan çok geçerli olan bir fîkre, bütün insanlarin eşit haklara sahip oldukları fikrine gönderme yapıyor. Madem bütün insanlar eşit haklara sahiptir, o halde bütün inanışlar eşit ölçüde doğrudur, demeye getiriyor. Bu tam bir saçmalıktır. Çünkü bazı inanışlar doğrudur, diğerleri değildir. Postmodernizm çok yanlış olduğu gibi; feci derecede cilalı, anlaşılması mümkün olmayan bir yazın üretti. Postmodernizme şiddetle karşıyım” dediğini nakleder.7
Reklam
”Sanatın ölebileceği hayal edilebilir. Ancak, servetin kölesi olması durumunda, gerçek sanatın yaşayabileceğini hayal etmek mümkün değildir. Sanat insanları, iyi yada kötü her şeyi yapmaya ikna etmenin en güçlü yollarından biridir. Bu nedenledir ki, onu kullanırken dikkatli olmalısınız. Sanatçı şu ikisinden biridir: Ya yüksek dereceden bir vaiz yada az veya çok başarılı bir eğlence sunucusu. " [Guiseppe Mazzini]
Eğitimde sürekli görselliğin önemine dikkat çekilmesi, eğitim-öğretimde görselliğe aşın yer verilmesi sanıldığı kadar doğru bir usul değildir. Aşırı görsellik, salim aklı, tecessüsü (merakı), en önemlisi de hikmet arama özelliğini giderir. Görsellikle gözü doyurulan kişinin eşyanın deruni/ iç güzelliğine bakmak için merakı kalmaz. Kur'an her nerede görme ve işitmeye dair atıf yapsa hep işitmeyi görmeden önce anmaktadır. Tıp bilimi bebekte işitme duyusunun erken dönemde gelişmeye başladığını, görme duyusunun ise en son gelişen duyu olduğunu belirtmektedir. Bu olgu işitmeyi görmeden daha önemli saymamız için bir işarettir.
Hangi işinizi ciddiye alıyorsanız o işinizde amaçlılık prensibine uygun davranırsınız. Yani amaçlarınızı belirler ve o amaca götüreceği umulan programı/ planı takip edersiniz. Eğer bir işinizde amaçlılık prensibine uymadan yani yakın/uzak amaçlarınız üzerinde düşünmeden, bir programa tabi olmadan öylesine yapıp ediyorsanız o zaman o işi önemsemiyorsunuz demektir. Mesela anne babalar çocuklarının mesleki kariyerlerine yıllar öncesinden dershanelere göndererek tedbir alırlarken, kıyas kabul etmeyecek düzeyde önemli olan kimlik, kişilik, iyilik gelişimlerini ve onların ahiretlerini planlarına hiç dâhil etmezler. Oysa yaşamin kendisi bir bütün olarak önemlidir ve her diliminin ciddiye alması gerekir. En az dünyev’i kariyerimize verdiğimiz Önem kadar uhrevi kariyerimize de önem vermemiz ve amaçlılık prensibine asıl burada uymamız gerekir.
Tabiatta hareketin ritmik bir düzende, yani bir saat düzeninde olması bize, hayatımızı benzer bir saate göre ayarlamamız gerektiğini, gündelik yaşamda disiplinin önemini öğretmelidir. Bir günü beş vakit namazla düzenlenmiş, takvimi gökyüzüne, aya ve güneşe bağlanmış, yılda bir ay boyunca gökyüzünü takip etmesi sağlanmış, sürekli geceyegündüze ve tabiata dikkati çekilen Müslüman’ın tabiata ve onun ritmine yabancılaşması anlaşılır şey değildir. Bunun tek bir anlam olmalıdır. Müslüman fıtrat dini olan İslam'a da yabancılaşmıştır. ”Güller her mevsim açmaya başladığından beri gül mevsimi hüzünlü bir anakronizme dönüştü ” [].Griffiths]
Reklam
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.