+ Senin neyin var?
- Neyim mi var? Hiiç.
+ Hiç demek aslında çok şeyim var demek.
- Hiçbir şeyim yok dedim ya.
+ Neden evine dönmüyorsun?
- Bir kutlamadaydık ve kocamla tartıştık.
+ Hmmm. Kavga mı ettiniz?
- Hayır, öyle kavga değil
+ Yavrucuğum, bozuştunuz mu? Sana kötü mü konuştu?
- Onun gibi bir şey.
+ Boşver, takma kafana. Hem de hiç! Bak bana, jartiyerimin ipi sallanıyor. Sallanmıyor mu?
- Dikkat etmemişim.
+ Yapma! Al bak, burda. Bilmiyorum mu sanıyorsun? Dizlerimin arasında hissediyorum ve rahatsız da ediyor. Bilerek sallandırıyorum.
- Ne amaçla?
+ Çünkü bazı şeyler ters gitmeli, normun dışına çıkmalı. Öbür türlü hayat katlanılmaz olurdu.
En kötüsü bencillikti; kimseyi ve hiçbir şeyi sevmeyen o yaşlı ve sert kalpti. Hayata sülük gibi yapışıp pes etmeyen, hep daha fazlasını, daha fazlasını isteyen yaşlı kalbi.