Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bursa, Bolu, Trabzon, Erzurum, Azerbaycan, Kafkasya, Kırım, Girit

Evliya Çelebi Seyahatnamesi (2.Cilt 1.Kitap)

Evliya Çelebi

Evliya Çelebi Seyahatnamesi (2.Cilt 1.Kitap) Sözleri ve Alıntıları

Evliya Çelebi Seyahatnamesi (2.Cilt 1.Kitap) sözleri ve alıntılarını, Evliya Çelebi Seyahatnamesi (2.Cilt 1.Kitap) kitap alıntılarını, Evliya Çelebi Seyahatnamesi (2.Cilt 1.Kitap) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Amma yaman hırsızlık ederler. Gökden yıldız çalmalarına bile ihtimal verilebilir.
Reklam
Erzurum eyaletinde İskefser nahiyesinde 200 haneli Ermeni köyüdür ve zeamettir. Acaip, etine dolgun güzel Ermeni kızları vardır.
"Yâ Sultanım! Bu ibâdethanedir. Bu camidir, hiç ne mümkündür ki böyle Camide şarap ola" diye cevap verir. Hemen Emir Sultan: "Bak a Yıldırım, bu camii sen inşa edip içine şarap komayı ir- tikâb etmeyi makul görmedin, sen ki Cenâb-ı Bârî'nin Kudret eliyle bir damla meniden yarattığı ism-i. azam tılsımı, arş ve kürsi meleklerinden üstün ve şerefli Allah'ın evi olasın. Özellikle insanoğlu hakkında Allah 'Mü'minin gönlü Allah'ın Arş'ıdır.' diye. Sen o Allah'ın arşı içine Allah'dan korkmadan nasıl gece ve gündüz pis şarap korsun" deyince hemen Yıldırım Han uyanıp şaraba tövbe eder.
Reklam
Gazi Hüdavendigar, yani Şehid Murad Han Gazi Camii:Bursa şehrinin batı tarafında, yarım saat uzaklıktaki güzel bir camidir. Bir gün, Murad Han Hazretlerinin bir doğanı uçup kemer üzerine konmuş. Murathan her ne kadar bu Doğan'ı çağırmış ise de gelmemiş ve gelmek ihtimali olmadığını anlayınca da kızarak kaskatı kal demiş. Allah'ın emriyle o doğan Kemer üzerinde taş olup kalmıştır hala herkesin gözü önünde durur
Ahmet Yesevi ve Hacı Bektaşı Veli..
Dervişlerin fakirlik cihazı şunlardır; kubbe elif tâc, hırka, seccade, çerağ, sofra ve alemdir. Cibrîl-i Emîn aleyhisselâm cennetten Hazret-i Muhammed aleyhisselâm'a Allah emriyle getirmişti. Hazret de usul ve esasıyla imam Ali'ye teslim etmişti. O da oğlu imam Hüseyin'e vermişti. Onlardan İmam Zeynelâbidin'e değmişti. Onlardan Ibrahim-i Mükerrem hazretlerine değmişti. İbrahim-i Mükerrem, lanetli Mervan'ın hapsinde iken Horasan'dan Ebu Müslim-i Mervî hazretleri gizlice çıktı, kubbe elif tâcı, hırka, c’ferağ, sofra, alem ve seccadeyi îbrahim-i Mükerrem hapiste iken usul ü erkânı ile Ebu Müslim-i Mervî'ye emanet etti. O da imam Muhammed Bâkır'a teslim etti. O da oğlu İmam Cafer'e tapşırdı. O da İmam Musa Kâzım'a verdi. O da oğlu Horasan Sultanı Ali bin Musa Rıza'ya ulaştırdı. O da âriflerin sultanı doksan binlerin başı atamız ceddimiz Türkistan piri Hoca Ahmed Ye- sevî bin Muhammed Hanefî'ye tapşırdı. Hoca Ahmed Yesevî rahmetullahi aleyh doksan bin müridi var idi. Her biri beşer onar kere o kubbe elif tâcı, hırka, alem ve seccade vaslalarmı istediklerinde birine vermeyip; "Babandan miras fakirlik cihazındır" diye Hacı Bektaş’a emanet etti.
"Erzurum soğuğu beni Gerede’de bulun, demiş." diye atasözü olmuş derler. Ama halkı gayet zinde, iri yapılı ve cesur'Türk taifesidir.
Biz nice şehir nice kasaba dolaştık… Bir gün adamın biri gelip benim kızlarımı sen koruyabilir misin ejderha’dan, nice insan yedi nice insan biçti diye ekler. Müslüman ve alim olan bir adam saltık bay demiş ki Müslümanlığı kabul edersen yardım ederim demiş. Kızları koruyup ejderha kellesini kesmiş, başka bir papaz da ben öldürdüm asıl benim dinime girmelisin demiş. O alim adam saltık bay ise peki o zaman dinin insanlara verdiği kerametler var demiş. Kazanlara su doldurun ve altına ateşi harlayın içine gireceğiz hangimiz yalan söylüyor ise o yanar ve yalan söylediği ortaya çıkar demiş. Aynı denildiği gibi yapmışlar, saltık bay alimin içinde olduğu kazanı açınca "Yâ Hayy” ismini zikrettiğini görmüşler. Papaz da yanmış dili tutulmuş. Dobruca Kral bu hâli görünce şeyhin ayaklarına kapanıp şehâdet parmağını kaldırıp içtenlikle Sübhan'm kölesi olup çevresindekilerden o saat yedi bin adam ile İslâm'a geldiler.
Reklam
Kahvelerinin ulusu,Ulu Cami dibindeki Emir kahvesidir. Süslü ve nakışlı bir kahve olup, cihan mahbubu rakkasları vardır. Kahve Ulu Camii dibinde olduğundan müezzin hayyalessalah deyince kahvede kimse kalmaz hepsi camiye giderler. Bursa halkı namaza çok düşkündür
Molla Arab Cebbari Camii:Şehrin doğu tarafındadır. Ulu Cami tarzında yapılmış küçük bir camidir. Doğrusu, havası insanı kendine zorla çeker. Hakka ibadet ettikten sonra halkla sohbet ettirir.
Bursa feth olduğu saat Osman Gazi ruhunu teslim etmişti. Oğlu Orhan Gazi müstakil padişah olup Hacı Bektaş-ı Velî ile Bursa'ya geldi. Bursa ilk Osmanoğlu taht merkezi olup o kadar mamur ve bakımlı oldu ki sanki bir İrem bağı idi.
Bursa ılıcalarda herkes dilberleriyle sine sineye kucak kucağa olup bir bucağa gitmek taze çağlıktır ve ayıp yağılık değildir.
Irgandı Köprüsü'nün yapılış sebebi: Türkçede ırgandı ırgalandı, salındı manasındadır. 729 tarihinde Orhangazi Bursa'yı fethetmişti. O sırada Allah yolunda harb eden bir savaşçı, can aşığı hamama giderken bu köprünün olduğu yerde çıkayım mı? varayım mı? gibi bir ses işitir. Gazi hemen Dalkılıç Olur çık bakalım ne yapabilirsin diyerek sesin geldiği yere bir satır vurunca vurduğu yerden gürleyerek büyük bir hazine meydana çıkarken yer ırgalanıp sallanır, sarsılır. Gazi ise hayrette kalarak şaşırır iki yanına bakınca ne görse iyi derenin içi Kıdafe altınları ile dolu hemen koşarak Orhangazi'ye başından geçenleri bir bir anlatır. O da ya ne haber ettin Allah sana nasip etmiş git Bursa'da Hayır işlerine sarfet diye emreder. Mücahit bütün malı evine taşıyarak vergisini devlet hazinesine verdikten sonra geri kalanı ile bu büyük köprüyü yaptırır. İşte Irgandı Köprüsü denmesinin sebebi budur.
157 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.