Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike
Kaan Kasım TüylüEn Eski Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike Gönderileri
En Eski Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike kitaplarını, en eski Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike sözleri ve alıntılarını, en eski Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike yazarlarını, en eski Evren Kütüphanesi Gizli Tehlike yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Kimsenin red edemediği arkadaş.
“Hayat bazıları için çok ama çok ucuz olsada yine de satın alamayacakları bir şey vardır:Zamanın kendisi.”
Sayfa 21 - WızartKitabı okudu
220 yıldır değişmeyen bir durum..
-Efendim merak ettiğim bir şey var.
-Öyle mi,neymiş o?
-Bu çok gizli askeri donanımları nasıl alabildiniz?
Binbaşı Sukra’nın meraklı ve hayret doku yüz ifadesiyle bunu sorması Yâkup’u gülümsetmişti.Gurur dolu,kendinden emin bir ifadeyle ona:”Nasıl mı alabildim.Tutku ve ihtiras sahiplerinin hiç kıramadıkları ortak bir arkadaşımla”dediğinde…
Yâkup’un gülmesi ve boşluğa bakarak düşünceleri ile geçirdiği süreç Sukra’ya sorduğu soruyu neredeyse unutturmuştu.”O anlarda Yâkup’un aklından geçenler Dünya bilim federasyonları tarihin ilginç karakteri Bonapart’ın sözleriydi.
Para,para, para…Aslında onu güldüren de düşündüren de buydu.”
Binlerce yıl geçse de paranın gücü ve ona tapanlar değişmiyordu.
Wizart EdutainmentKitabı okudu
Zaman kılıç gibidir..
“Zaman,insanın hep sahip olmak istediği ama kontrol edemediği bir güç olmuştur.İnsanın sınırlarını keşfedemediği ve dışına çıkmaya güç yetiremediği yegane efendidir zaman.Zamanın sahibine gelince,o her şeyin asıl sahibi olandan başkası elbette değildir. O zaman;içinde zamanlar yaratabilen,tek âlim olan,tek ve her şeye gücü yetendir.”
Sayfa 69 - Wızart EdutaınmentKitabı okudu
Evren ve Hayat
AYN EL YAKİN (imanın en güzel hali)
21.yüzyılın sorusu ve görür gibi inanmak
6.yüzyılda ortaya atılmış olan.Hayatın ve eşyanın anlamı nedir?diye sorulan sorudur.
“Ey gönül!Sorma demedim mi?Anlayamazsın.Tatmadan bilemezsin.Bu şerbet öyledir ki içmeden,doyamazsın.Bir yol gidilmeden bilinir mi?Bir aşk tatılmadan yaşanır mı?Hüzün gözde,vurgun kalpte,akıl başta olmadan anlanır mı?
Sayfa 76 - Wızart EdutainmentKitabı okudu
Vekil Hak
Kötülük ekseninde kalplerin karardığı gibi,iyiliğin gizemli dehlizlerinde de kalpler kararabiliyordu.Mantığa ise, yalnızca doğru hedefi gönül tayin ediyordu.Çünkü mantığın her doğrusunun doğru olmadığını yalnızca kalp bilebiliyordu.
Şeytanın, Rabbin huzurunda,onlara iyiliğin içine saklanarak yaklaşacağım anlamına gelen:”Sağlarından yaklaşacağım”sözü,adeta bazı olaylarda resmettiği tablosunu,büyük bir gizemle çiziyordu.Bilim federasyonları birliği,ezoteriktik tasavvuf ve tarikat düşünce felsefesinin aksine,olgulara sadece iman penceresinden bakmayı,imana da hakaret saydığından,iman değirinin çoklu katmanlarına bilim penceresinden cevap arama yoluna gitmişti.
Olgulara iman penceresinden bakma felsefesi neydi?Basitçe açıklamak gerekirse;imân etmişsen sorgulama,itaat et!
Bir yerde deprem olmuşsa,Allah yarattı,sorgulama kabul et!
Araştırma!
Ne, neden oldu bilme!
Öğrenmeye çalışma!gibi felsefeler çılgınca bir delilikti.
Ben ilim ile bilinirim
Gerçekçi iman ilkesine göre kutsal kitaplardan Kur’an, hemen her Sûresinde araştırmayı ve ilmi emrediyordu.Bu anlamda sorgucu kabullenici inanç, federasyon kültüründe doğru, saf be temiz bir inanç değildi.Bilimsiz, bilgisiz cahil bir inancın,inanca çok büyük zararı olacağı düşüncesiyle, gönül dümenini kaybetmeden, olgulardaki nedenselliğin peşinden gidiyorlardı.
İşte buydu,onların kabullendiği iman anlayışı.Bilgi, bilgiyle anlaşılmalıydı.
Çünkü her şey bir sebep üzere vardı.
Kutsal kitapta,yüce yaratanın”(BEN İLİM İLE BİLİNİRİM)”sözünden yola çıkarak,bilimsel soruya bilimsel yanıtlar arıyorlardı.
Sorgular,aranan cevapları eksikliği,beni kimsenin inancına temel yaptığı imânın,mükemmel olmadığı düşüncesine götürdü.Hatırladım ki ,kadim bir tarihte Halil(dost) ünvanlı seçilmiş olan Hz İbrahim,bizim zamanımızdan
25000 yıl kadar önce düşmüştü bu düşünce fırtınasının içine.Yaratıcının Kutsal kitapta “Halil’im!”diye seslendiği Resûl değil miydi O?