Beni bu kitabı almaya iten şey, daha önce okuduğum Duygu Akın çevirilerinin beni etkileyen kitaplar olmasıydı. Evrendeki En Küçük Işıklar da bu geleneği bozmadı.
Ünlü astrofizikçi Sara Seager gerçek yaşam hikayesini samimi ve akıcı bir dille kaleme almış.
Zor geçen bir çocukluk, dehanın keşfedilişi, hayallere ve gerçek dünyanın maceralı keşiflerine yapılan yolculuklar, yavaş yavaş gelişen bir aşk ve ilmek ilmek işlenen bir kariyer. İniş çıkışlarla dolu hayatında vermek zorunda kaldığı mücadeleleri olurken empati kurmamak elde değil. Sara Seager'in başardığı her an onunla mutlu olup, üzüldüğü her satırda hüzünleniyorsunuz. Kitap okumanın belki de en güzel yönü bu; bilmediğiniz yerlerde, yaşamadığınız hayatları yaşayan insanlarla minimum düzeyde de olsa bağ kurmayı mümkün kılıyor.
Evrendeki En Küçük Işıklar'a başlamadan evvel bana ilham vereceğini hissetmiştim, kitap beni yanıltmadı.