Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evrim Nedir?

Ernst Mayr

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İnsan Bilinci Nasıl Gelişti?
Bu, psikologların sevdiği bir sorudur. Aslında cevap gayet basittir: Hayvan bilincinden gelişmiştir. Bilincin, sadece insana özgü bir özellik olduğuna dair yaygın varsayımın haklı bir nedeni yoktur. Hayvan dav­ranışlarını inceleyen öğrenciler, bilincin hayvanlar arasında ne kadar yaygın olduğunu gösteren çok miktarda kanıt toplamışlardır. Köpeği olan herkes, köpeğin, sahibi yokken yaptığı bir şeyden dolayı cezalan­ dmlmayı beklediği zaman gösterdiği "suçluluk duygusunu" gözlemle­me fırsatını bulmuştur. Hayvanlar aleminde bilincin izlerinin ne kadar "aşağıya" indiği tartışılır. Bu izler bazı omurgasızların ve hatta protozo­aların kaçınma reaksiyonunda bile bulunabilir. Bununla birlikte insan bilinci, tam olarak insan türüyle birlikte ortaya çıkmamıştır ama uzun evrim tarihinin en gelişmiş son noktasıdır.
Organizmanın çevresel koşullardaki değişime nasıl tepki vereceğini kestirmek çoğunlukla mümkün değildir. Kuzey Amerika'nın iklimi Pliyosen'de daha kurak hale geldiğinde bitki örtüsü tepki vermiş ve ortalığı otlar, oldukça sert ve tatsız otlar kaplamıştı. Dal ve yaprak yiyen at türünün soyu tükenmiş, yerine uzun dişleri olan (hipsodont) tür almıştı. Sonra yeni bir sulak dönem başladığında birkaç at türü tekrar yaprakla beslenmeye dönmüş fakat uzun dişlerini muhafaza etmişlerdir. Diğer durumlarda önceki çevre koşullarına geri dönüş, seçilimin tersine dönmesi ile cevaplanacaktır. Son yıllarda endüstriyel kirlenme önemli ölçüde düşürüldüğünde, biberli pervanenin siyah türünün sıklığı da isin ve sülfürdioksitin azalışına paralel olarak büyük ölçüde düşmüştür.
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
Bu saatte biraz kafa açalım
Darwin'in varyasyon ve seçilim teorileri. İki kanıt kaynağı Darwin'i bu yeni kavrama yönlendirmişti. Biri, değişken doğal popülasyonlar üzerinde (özellikle kıskaçlıların incelemesi esnasında) yaptığı ampirik çalışma, diğeri ise bitki ve hayvan yetiştiricilerinin sürülerindeki ve damızlık hayvanlarındaki hiçbir bireyin bir diğeri ile aynı olmadığını gözlemlemeleriydi.
Sayfa 115Kitabı okudu
Yeni bir uyarlanma bölgesine her geçiş, artık ihtiyaç duyulmayan morfolojik özelliklerin sonradan ayak bağı haline gelen bir kalıntısını bırakır. İnsanlardaki dört ayaklı ve daha vejetaryan geçmişimizin kalıntıları olan birçok zayıflığı, örneğin yüzdeki sinüsleri, alt omurganın yapısını ve bağırsaktaki apandisi düşünebiliriz. Önceki uyarlanmaların kalıntılarına dumura uğramış karakterler denir.
Sayfa 183Kitabı okudu
Yunan düşünürü Aristoteles, dünyanın daima var olduğuna inanıyordu. Bazı düşünürler, bu ezeli ve ebedi dünyanın hiç değişmediği, hep sabit kaldığı kanısındaydılar; diğerleri ise, dünyanın farklı aşamalardan (döngülerden) geçtiğine ama nihayetinde daima önceki aşamaya geri döndüğüne inanıyorlardı. Bununla birlikte, ezeli ve ebedi bir dünya inancı hiçbir zaman pek de popüler olmamıştı. Öyle görünüyor ki bir başlangıç açıklamasını arama dürtüsü mevcuttur.
İnsan Ahlakının Evrimi
Rakiplere veya düşmanlara karşı iyiliksever davranışların doğal seçilim tara­fından ödüllendirilebileceği bir senaryo oluşturmak zordur. Bu bağlamda Eski Ahit'i okumak ve birinin kendi grubuna yönelik davranışıyla bir yabancıya karşı davranışı arasında ne kadar tutarlı biçimde fark yaratıldığını görmek ilginçtir. Bu, Yeni Ahit'te yüceltilen ahlakla taban tabana zıttır. İsa'nın ibret alınacak Merhametli İnsan öyküsü geleneklere çok aykı­rıdır. Yabancılara yönelik özgecilik, doğal seçilimin destekle­mediği bir davranıştır.
Reklam
İnsanın Eşsizliği
Kuyruksuz maymunların insanın atası olduğu anlaşıldığında bazı yazarlar, "İnsan, hayvandan başka bir şey değildir,"di­yecek kadar ileri gitmişlerdi. Ama bu tam olarak doğru değil­dir. Aslında insan, diğer tüm hayvanlardan, dinbilimcilerin ve düşünürlerin iddia ettikleri kadar farklı ve eşsizdir. Bu, bizim için hem gurur hem de yüktür.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.