Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer Sözleri ve Alıntıları
Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer sözleri ve alıntılarını, Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer kitap alıntılarını, Farsça Asılları ve Türkçesiyle Rubailer en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Seni aramaktan dünyanın başı dertte;
Zengine de göründüğün yok, fakire de;
Sen konuşursun da biz sağır mıyız yoksa,
Hep kör müyüz, sen varsın da görünürde.
Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin,
Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin;
Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen
Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin.
Tekkede, medresede, maastırda, kilisede,
Bir cennet cehennem kaygısıdır sürüp gitmede.
Oysa yüce varlığın sırlarına eren kişi
Bunların tohumunu uğratmaz düşüncesine
Ben şarabı içtikçe bana içme diyorlar,
Şarap din düşmanıymış bu yüzden kızıyorlar,
Din düşmanının kanı bize helal değil mi ?
Demek ki bu adamlar hiçbir şey bilmiyorlar.
Dünyada olan biteni ben de görmedeyim;
Haksızlıkları hep baş köşelerde görmedeyim;
Fesuphanallah! Nereye bakarsam bakayım
Kendi mutsuzluğumu her yerde görmedeyim.
Zaman büktü belimi, ne el tutar ne ayak;
Oysa ne güzel işlerim var yapılacak.
Can kalktı gitmeye; aman dur, diyorum:
Ne yapayım diyor, evin yıkıldı yıkılacak.
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.
Gül der ki yüzüm yüzlerden güzelken
Ezer suyumu çıkarırlar bilmem neden.
Bülbül de şöyle der ona sanki içinden:
Bir yıl dert çekmeden var mı bir gün sevinen?