Fatih ve Bellini
Ahmed RefikSözler ve Alıntılar
Büyük adam vesselam
Fatih Sultan Mehmet, mensup olduğu Osmanlı hanedanının saltanatı döneminde İstanbul’da ilk kütüphaneyi kurduran padişahtır.
Fatih Sultan Mehmet , mensup olduğu Osmanlı hanedanının saltanatı döneminde İstanbul'da ilk kütüphaneyi kurduran padişahtır.
Yani aşk...
Yorulmak bilmez bir faaliyete malik olan Fatih Sultan Mehmet’in hayatı süresince en çok sevdiği üç şey vardı: Savaş, Araştırma ve bir de kendisinin pek haklı olarak tenkit edilmesine sebebiyet veren ve bazı şiddetli hareketlerini izah edilebilir kılan, pek sevdiği zevkler yani Aşk.
İkinci şehzadesi Sultan Bayezid mutaassıp bir kişi olduğundan babası tarafından yaptırılan tablolarla diğer sanat eserlerini çarşılarda sattırmıştı.
Sayfa 43Kitabı okudu
Fatih Sultan Mehmet, mensup olduğu Osmanlı hanedanının saltanatı döneminde İstanbul'da ilk kütüphaneyi kurduran padişahtır.
Sayfa 41Kitabı okudu
Fatih Sultan Mehmet ile ilgili efsanelerden biri: "Sultan Mehmet'in sarayında birçok cariye vardı. Bunların içinde pek dilber bir cariye vardı ki Fatih'in pek hoşuna giderdi. Hatta o seviyede ki Fatih buna son derece tutulduğundan büyük kuvvetini ziyan ediyordu. Elde ettiği başarılardan daha yüce başarılar kazanmak mümkünken bu nedenden dolayı devlet işlerini ihmal ediyordu. Fatih, bu hatasını anlar anlamaz bu kadının vücudunu ortadan kaldırılmadıkça onun etkisinden asla kurtulamayacağına karar verdi. Bu nedenle de kadından kurtulmayı düşündü. Bir gün saraya geldi. Kadınla yalnız başlarına kaldıkları sırada hançerini çıkararak kadını öldürdü. Kadını öldürür öldürmez kalbinde öyle bir ıstırap hissetti ki oracıkta adeta hasta gibi dermansız kalakaldı. Sonradan bütün kederleri sona erdi ve bu kadına karşı hissettiği aşk ve muhabbete bu suretle galebe çalmış oldu."
Sayfa 58Kitabı okudu
Fatih, kendisine örnek aldığı insanlar konusunda da din farklılığını gözeten bir hükümdar değildi. Bu anlamda zamanın görgü tanığı batılı elçi ve âlimler, onun bilhassa Büyük İskender ve Julius Sezar'dan etkilendiğini, Sparta, Atina gibi Yunan şehir devletlerinin siyasi tarihinin yanı sıra, Papaların, Fransa krallarının, Roma İmparatorlarının tarihlerine de ilgi duyduğunu dile getiriyorlardı. Fatih, şahsî kütüphanesini oğlu II. Bayezid zamanında zındıklıkla suçlanarak idam edilecek olan Molla Lütfi'ye emanet etmişti. Bu âlimin, yakın dostları halkasına girmesi, Fatih'in özgürlükçü fikirlere verdiği önemin de bir göstergesiydi.