Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Fazla Uzaklara Gitme

Muhsin Macit

Fazla Uzaklara Gitme Gönderileri

Fazla Uzaklara Gitme kitaplarını, Fazla Uzaklara Gitme sözleri ve alıntılarını, Fazla Uzaklara Gitme yazarlarını, Fazla Uzaklara Gitme yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okuduğum romanlardaki gökyüzünü doğup büyüdüğüm vadiye taşıyorum. Hangi öyküden bir çift güvercin havalansa daima çocukluğumun gökyüzüne kanatlanıyor. Kaç zamandır senin bitkin ve kırgın sesinle uyanıyorum. Uyanınca içimdeki şair tabiatlı mahcup çocuk, hemen kaynayan bir bulut oluyor ve tek başına yağacağı yerler arıyor. Bir türkü olup içime yağıyorum…
Arka kapakKitabı okudu
Biz çocukların bile aynı dağın eteğindeki gözelerden kaynayıp şehir şebekesine bağlanan ırmak gibiyiz; hangi musluktan akacağımızı kestiremiyoruz. Doğrudur, hepimizi aynı masallarla, aynı menkıbelerle büyüttün ama her birimiz verilen mesajı farklı algıladık herhâlde. 
Reklam
Uzaklar tekin değil diye çocukken yinelediğin “Fazla uzaklara gitme” tembihini, artık tek başına iki adım atamadığın için yalvarır gibi söylemene dayanamıyorum. 
Bense “Fazla uzaklara gitme” sözüne takılıp uzaklığın sınırlarını evimizin eşiğinin, bahçemizin duvarının, kenarında oynadığım derenin belirlediği çocukluğuma gittim. Zamanla uzağın sınırları ve anlamı öylesine değişiyor ki anne!
Zamanla anılar da acılar gibi tortulaşıp kabuk bağlıyor. Dokunmasam durup duracak öylece. Söze dökmeye yeltenince idrar yoluna düşmüş böbrek taşı gibi acıtıyor insanın canını. Acılar dile dökülmeye gelmiyor anne! 
… sen gelmeyince ne kadar gam, keder varsa “aşinamızdır” diyerek doluşuyorlar odama. 
Reklam
… iki de bir yüzme bilmediğimi unutarak göletlere, ırmaklara dalıyorsun. Peşinden gelemiyorum. Boy ver ben de geleyim diyorum, hınzırca gülüyorsun. Ben de çaresiz, eve dönmenin yollarını arıyorum. Kitaplardan öğrendiklerimle dönemiyorum. Hangi yola girsem, aklım öbüründe kalıyor. Sen benden önce evine dönüyorsun. 
Mola bitiminde aynı şirketin hepsi birbirine benzeyen otobüslerini karıştırıp rastgele birine binerek yolculara “Ağalar hele bir bakın ki ben bu otobüsün yolcusu muyam?” diye soran Erzurumlu amca gibi fıkra kahramanı olmamak için aracın plakasına bakıyordum. :)
Aklımdan geçenleri kendi kendime söylenip durdum bir süre. Gönlümün sesini zaten duyanım yok.
Bir süre Panait Istrati’nin “Adaletsizlik üzerine kurulmuş bir toplumda, her acı onu çekecek adamını bulur” aforizmasına tutunmayı denediler. Nihayetinde birbirlerine sımsıkı sarılmaktan başka yaralarını sağaltabilecek merhem bulamadılar.
Reklam
Taşra böyledir, insanlar birbirlerini avutmak için sıfat kullanmakta daima cömert davranırlar…
Kimin olduğumdan farklı sıfatlar yükleyerek sevdi beni, kimi de mesafeli durdu. Hepsi kendi dünyasındaki iyinin ve güzelin peşindeydi. Bense hayallerindeki tipe söylemek istediklerinin mecazıydım sadece. Oysa hakikat başkaydı. 
Geçen zaman içinde birimizin yokluğunun diğerinde oluşturduğu obrukları doldurmak için icat ettiğimiz yapay dostluklara sığındığımızı birbirimize itiraf ettik. 
… öğretmen yüreğinden kopan bir aferinle beni ıssızlığımdan çekip çıkardı. Sıradanlığın silikleştirdiği hayatımın bozuk ritmine akort yaptı. O akort bozulmadı bir daha. 
böyle birini tanıyordum
Selo’nun en iyi arkadaşı olsam da sınıfta silik bir gölge gibiydim. 
78 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.