Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Felsefi ve İrfani Söyleşiler

Gulamhüseyin İbrahim-i Dinani

Felsefi ve İrfani Söyleşiler Sözleri ve Alıntıları

Felsefi ve İrfani Söyleşiler sözleri ve alıntılarını, Felsefi ve İrfani Söyleşiler kitap alıntılarını, Felsefi ve İrfani Söyleşiler en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varlığın aslından hiç kimse uzaklaşamaz.İnsan sadece kendi varlığından uzaklaşabilir. Çok güzel bir şey söylediniz. Ben kendi taayyünüm olan varlığımdan uzaklaşabilirim, fakat varlığın aslından uzaklaşamam. Hatta varlıktan uzaklaşmak adına intihar eden kimseler varlıktan değil sadece kendilerinden uzaklaşmış olurlar
Eğer hayatınızın bir anlamı yoksa yeryüzünde yaşamak ile Ay'da yaşamanın ne farkı olabilir? Anlamsızlığın mekâna göre bir farkı olmaz. O halde benim nerede yaşadığım önemli değil, doğuda veya batıda, dağda ya da sarayda yaşıyor olmam mühim değil. Önemli olan şudur: Benim hayatımın anlamı nedir ve biz ne için yaşıyoruz?
Reklam
- " (...) İnsan ebedilikten başka ne isteyebilir?.."
Sayfa 110 - Önsöz Yayınları
- " (...) Her ”ben” elbette kendisidir ama her ”ben" kendi dışındakini ararsa ben olur...”
Sayfa 77 - Önsöz Yayınları
“Elbâb” “Lübb”ün çoğuludur, “lübb” her şeyin özü, halis şekk demektir. Lübb akıl demektir. Akıl halistir. Elbette basiret de akıl dan gelir. Yani akıl görüşe gelirse işte o zaman basiret olur. Eğe halis akılla zâhire gelirsen işte bu basirettir. Dolayısıyla bunların her ikisi de güçlü ifadelerdir. İbret de “uli'l-elbâb” ve “uli'l-ebsar içindir. Yani “tedebbür” ile ibret alabilirsin. Bakınız bir görüntüyü herkes görüyor; ama herkes aynı şekilde ibret alıyor mu? Hatta bazıları hiç ibret bile almıyor. Biz zaman içerisinde sürekli olarak olaylarla karşılaşıyoruz. Kimileri bunlardan ibret alıyor kimileri de en küçük bir ibret dahi almıyor. Yaşadılarından ibret alanlar, daha sonra karşılaşacakları olaylara doğru şekilde müdahale edebilirler ve hata yapmazlar. Ancak olaylarla karşılaşmasına rağmen ibret almayan kimseler, ömürlerinin sonuna kadar hata üstüne hata yaparlar. Aslında hata yapıyorlar bile denemez, bunların hayatı hatadır demek daha doğru.
" 'Huzur' ise tasavvura geldiği anda artık 'huzur' değildir.Tasavvura gelen 'huzur' artık 'husul'dur."
Reklam
"Bilinç insana arız olan bir sıfat değildir, bilinç insanın canıyla ittihat halindedir."
Sayfa 249Kitabı okudu
- " (...) Yani eğer bir yerden gelseydik orası bir yer gerektirirdi. Biz yersizlikten geldik!.."
Sayfa 94 - Önsöz Yayınları
“Ubûr” kelimesini bilirsiniz. Bir yerden geçmek, gitmek demektir. Mesela, “bir köprüden ubûr etmek” demek, köprüden geçmek demektir. İbret almak, doğru şekilde ubûr etmek yani geçmektir. Yani tehlikeli bir köprüden veya yüksek bir mekândan aşağı düşmeyecek şekilde geçmek. İbret almak işte doğru bir şekilde geçmektir. Eğer ibret almazsanız doğru şekilde geçemezsiniz, düşme tehlikeniz var demektir. Düşme tehlikesi sadece birkaç defa olabilecek bir şey değildir. İnsan her an fikri olarak düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bedensel olarak düşme, belki özel durumlarda olabilir. Köprü yıkık, yol bozuk olabilir, deprem olabilir vs. Ancak fikri tehlike ara sıra değil her zaman mümkündür. Düşünsel düşüş veya çöküş her an mümkündür ve insan her an bu tehlikeyle kaşı karşıyadır.
79 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.