Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fenomenoloji

Michael Lewis

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
"Eleştiriye tabi tutmadan miras aldığımız kavramlarla gördüklerimizi yorumlamaya çalışırız ve bu da gördüğümüz şeyler hakkındaki geleneksel ön yargıların bize de bulaşmasına neden olur. Bu nedenle deneyimlediklerimizin bize oldukları gibi gelmelerine, bize görünmelerine ve kendilerini gerçekte oldukları gibi bize göstermelerine izin vermekte başarısız oluyoruz."
"Bir şeyi, ancak o şeyin her bir yönünü doğru bir şekilde deneyimlediğimizi test etmemize imkan sağlayan doğrudan bir sezgi sayesinde kesin olarak bilebiliriz. "
Reklam
''Nietzsche'nin tanımladığı gibi metafizik düşünce, düşünülür dünyayla duyulur dünya arasında veya başka bir deyişle varlık ve görünüm, öz ve varoluş, şeyin değişmeyen özü ve duyu deneyimlerimizde bu özün bize göründüğünü çarpıtılmış biçimi arasında titiz bir ayrım yapar. Görünüş alanı, kesin bilimsel bilginin değil, sadece kanı'nın olabileceği bir alandı.''
"Nietzsche için görünüşlerin çokluğundan ayrı saf bir öz yoktu. Eğer kendinde şey diye bir şey varsa o zaman görünüşler bunun bir parçasıydı ve bu görünüşler, gerçekte var olanın doğrudan birer temsilleriydi. Başka bir deyişle perspektif, gerçekliğin kendisinin önemli bir parçasıydı."
"Husserl, Kantçı devrim ve Nietzsche'den sonra bilinci ve bilincin nesnel bir deneyimi kurma biçimini anlamak için özgün bir girişimde bulunur. Husserl, bilincin ötesindeki yahut dışındaki şeylerle ilgili sorulabilecek olası ontolojik soruları paranteze alarak başlar. Başka bir deyişle fenomenoloji, Pyrhoncu şüphecilik olarak bilinen Antik türden bir şüpheciliğe benzeyen başka bir şüphecilik'in yeniden icadıyla başlar. İcat edilen bu şüphecilik, kendi öznel izlenimlerimiz dışında herhangi bir bilgiye sahip olduğumuz görüşünü reddeden şüphecilikten farklı olarak, bu konu hakkında agnostik kalarak bu şüpheyi paranteze alabileceğimiz konusunda ısrar eder."
“Heidegger, yaşamı boyunca tek bir soruya cevap aradı: Olmak ne demektir? Belli bir şey olmak değil, basitçe o l m a k. ‘Olma’ (sein) ne demektir? Heidegger’in cevabı, imkânlılıktı …”
Reklam
Şimdi çoğunlukla dünyaya fırlatılmışlık hâlindeyizdir ve bu fırlatılmışlık bize, bizim rızamıza gerek olmadan sürekli bir hâlle şekilleniyor olmamız yoluyla kendini açımlar. Lakin öyle bir hâl vardır ki dünyanın toptan kayıp gitmesine neden olur; bize ölüme dair bir ön tatma hissi vererek bu dünyanın anlamsızlığını açığa vurur: kaygı (Angst).
Sayfa 136 - Fol YayınlarıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.