“bir şeyler keşfetmek için geometrik yöntemler kullanmak kolay değildir,” diyordu Feynman, “fakat keşif yapıldıktan sonra, onu bu yolla sergilemenin şıklığı gerçekten de olağanüstü olur.”
...bu, Fermat ilkesinin özel bir halidir (ışık, iki nokta arasında daima en çabuk yolu seçer) ve Feynman’ın Kuantum Elektro Dinamiğine yaklaşımıyla yakından ilgilidir; Feynman’ın bu yaklaşımı da KED olarak kısaltılır ve ona Nobel Ödülü’nü kazandırmıştır.
Newton'un çalışmalarının ilk anlatımlarından biliyoruz ki, dinamik üzerine olan aksiyomlarını, çeşitli biçimlerde deneylerle denemişti. Ancak sonradan onları üçe indirmiş ve onları “yasalar” olarak anmaya başlamıştı. Tüm dinamiği üç temel yasaya indirgeme eylemi,aşırı derecede önemliydi; çünkü Newton ve ardıllarının üç asırlık süre boyunca gösterdikleri gibi, bu yasalar sadece gezegenlerin hareketlerini izah etmek için değil, fiziksel dünyada neredeyse başka her olayı anlatmak için de kullanılabilir.
Copernicus ölüm döşeğine uzandığında, "Gökteki Kürelerin Dolanımları Üzerine"adlı kitabının ilk kopyaları kendisine gösterilmişti. Basımını bilerek, artık cezasını çekmeyeceği bir zamana dek geciktirmişti. Kitap, düşünülemeyecek bir şey öneriyordu: Evren’in merkezi Yer değil, Güneştir. Kitap, dolanma hareketleri hakkındaydı, gökyüzündeki gerçek dolanma hareketleri. Mecazi anlamda Bilimsel Devrim diye adlandırılagelmiş olan kuramı kapı dışarı ediyordu. Bugün, politik ve diğer ayaklanmaları devrimler olarak adlandırdığımızda, Kopernik’e saygı borcumuzu ödüyoruz; çünkü onun dolanma hareketleri hakkındaki kitabı ilk devrimi başlatmıştı.