Fih-i Ma Fih
Mevlana Celaleddin-i RumiFih-i Ma Fih Gönderileri
Fih-i Ma Fih kitaplarını, Fih-i Ma Fih sözleri ve alıntılarını, Fih-i Ma Fih yazarlarını, Fih-i Ma Fih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsana yolu gösteren derttir.
Eğer bir kötülük etmişsen kendi kendine etmişsindir.Senin kötülüğün başkasına nasıl dokunur?
Bak o dağın üzerine konup,kalkan kuş,
O dağın nesini arttırdı,nesini eksiltti?
Sayfa 24Kitabı okudu
Yüce Allah buyuruyor ki: Sizi de, soluklarınızı da, vakitlerinizi de, mallarınızı da, zamanınızı da satın aldım ben; bana harcarsanız, bana verirseniz karşılığı ölümsüz cennettir; değerin budur işte bence. Fakat sen, tutar da kendini cehenneme satarsan kendine zulmetmiş olursun. Hani o yüz dinarlık bıçağı duvara saplayıp ona bir kabak yahut bir testi asan kişi gibi.
Sayfa 201Kitabı okudu
Hakk'ın Lütfu
Hz. Ebu Bekir, çok namaz kıldığından, çok oruç tuttuğundan, çok sadaka verdiğinden üstünlüğe ulaştırılmadı; gönlündekinin yüzünden yüceltildi." (Hadis) Peygamber (sav) buyuruyor ki: Ebu Bekr'in başkalarından üstün oluşu, çok namaz kıldığından, çok oruç tuttuğundan değil; ona Hak lütfetmiş de o yüzden...O lütuf ise sevgidir. Kıyamette namazları, oruçları, sadakaları teraziye korlar. Fakat sevgiyi getirdiler mi, teraziye sığmaz. Demek ki temel, sevgidir. Onu iste de çoğalt.
Sayfa 190Kitabı okudu
Söz...
Birisi, peki sözün, lafın ne faydası var diye sordu. Mevlâna buyurdu ki: Sözün şu faydası var. Seni istekli bir hale getirir, heyecan verir sana; yoksa istersen, sözle elde edilemez. Sözle elde edilebilseydi bunca çalışmaya, kendini yok etmeye ihtiyaç kalmazdı. Söz şuna benzer. Uzaktan bir şey görürsün, kımıldıyor, hareket ediyor. Koşar, onu görürsün. Fakat kımıldayışını görmekle onu görmüş olmazsın. İnsanın sözü de iç alemde böyledir işte. O şeyi elde etmek için bir heyecan verir sana; o anlamı görmezsin amma görmeyi istersin.
Sayfa 184Kitabı okudu
Hakk'ı Zikretmek
Allah'a yalvar, sızlan; "Ey Rabbim, şu dönüşten başka manevi bir dönüş ver, onu müyesser et bana; bütün dilekleri veren sensin; senin keremin, rahmetin bütün varlıklara ulaşmıştır" de. Her an dileklerini O'na bildir; devamlı O'nu an. Çünkü Hakk'ı anış, can kuşuna güç kuvvettir, kol kanattır. O dileğe bir yoldan ulaşırsan nur mu, nur olur bu.
Sayfa 174Kitabı okudu
Aklı, anlayışı olmayan köpek bile aç kaldı mı, ekmeği kalmadı mı karşına gelir, kuyruğunu sallamaya, yani "Bana ekmek ver, ekmeğim yok benim; fakat sende ekmek var" demeye koyulur. Bu kadarcık bir anlayış vardır onda. Köpekten de aşağı değilsin ya! O bile toz toprak içinde yatmaya, dilerse kendi verir demeye razı olmuyor; yalvarıyor, kuyruk sallıyor. Sen de kuyruk salla; Allah'tan iste, yoksulluk göster.
Sayfa 173Kitabı okudu
O, herkese ve her şeye, genel olarak vericidir. Denizin eteğini incilerle doldurur; dikene gülden elbise giydirir; bir avuç toprağa, garezsiz, geçmişsiz can bağışlar. Kâinatın bütün cüzlerinin payı vardır nimetinden.
Sayfa 172Kitabı okudu
İnsan, kendi kulağını kendi burmalı, gece gündüz, ne yaptın, elinden ne biçim bir iş çıktı da makbul olmuyorsun, seni kabul etmiyorlar diye kendisiyle savaşmalı da seyfullah olmalı, Hakk'ın dili kesilmeli.
Sayfa 171Kitabı okudu
Anlayış
Allah, Musa'ya söz söylemiştir, konuşmuştur onunla." Ulu Allah Musa'ya söz söylemiştir amma harfle, sesle söz söylememiştir; dille damakla değildir o söz. Çünkü harfe damak gerektir, dudak gerek ki harf, meydana çıksın; yücedir, anıdır dudaktan, ağızdan, damaktan Allah. Öyleyse peygamberler, harfsiz sessiz âlemde konuşurlar Allah'la, duyarlar onun sözünü; öylesine konuşurlar ki şu parça buçuk akıllar, o âleme ulaşamaz, o âlemin izinin tozunu bile bulamaz.
Sayfa 164Kitabı okudu