Siyasete hayata geçince de "Canım! Artık öldüler! Yakalanıp adaletin pençesine geçtiler. İleri geri aleyhlerinde yazmanın artık lüzumu kalmadı!" düşüncesini ben kendi nefsime kabul etmiyorum. Zira o adamlar, insanlığın ensesinde boza pişirirken zaten aleyhlerinde yazılamıyordu. Ne mümkün? Şimdi de düştükleri için yazılamayacak ; merhamet ve vicdan mülahazaları bunu mani olacak. Peki amma, haklarındaki fikirlerimizi, zulümden nefretimizi ne vakit ve ne suretle ifade edeceğiz? İleriki nesiller, yayınımızı yoklayınca : " Meğer bunlar ya memnun, ya ahmak imişler. Devirlerindeki müstebitlerden şikayet bile etmemişler!" diyecekler.
Onun için, kontrolörün affetmeyişi gibi, Avrupalı'nın da dünkü zalime maddi ve manevi darbeler indirişi zebun - küşlük değildir.
Affetmek kadar icabında affetmemek de yüksek bir his, yüksek bir harekettir. Akşam, 1945
Sayfa 319 - Can Yayınları 1.baskı