Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa

Süleyman Hatipoğlu

Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa Quotes

You can find Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa quotes, Filistin Cephesi'nden Adana'ya Mustafa Kemal Paşa book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra, İstanbul Hükümeti'nin gücü sarsılmıştı. Bundan sonra Sadrazam Ahmet İzzet Paşa 9 Kasım 1918'de istifa etmiş ve Padişah, Tevfik Paşa'nın başkanlığında yeni bir hükümet kurdurmuştur. Ahmet İzzet Paşa istifa etmeden önce Mustafa Kemal Paşa'ya İstanbul'da bulunmasının uygun olacağını bildirmişti. Mustafa Kemal Paşa'da alınması gereken tedbirleri aldırmış olduğundan ve resmi bir sıfatı kalmadığından Adana'da durmaktansa artık İstanbul'a gidip, memleketin siyasi hayatında tesir yapabilecek bir yerde bulunmayı tercih etmişti.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mayıs 1917'den itibaren Falkenhein'a ayda 200.000 Türk altını tahsis eden Almanya, Yıldırım Harekatı için 5 milyon altın lira harcamaya hazırdı. Tabii bütün bu paralar Türkiye'nin hesabına borç olarak yazılıyordu.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ekim ayında (1917) Sina Cephesi'ndeki Türk kuvvetlerinin mevcudu 40.000 kişi kadardı. Buna karşılık Allenby ise, 191.000 kişilik bir kuvvet toparlamıştı. Malzeme ve teçhizatı ise aynı şekilde çok fazlaydı.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa'nın Atları Satılıyor
Mustafa Kemal Paşa için ayrılık zamanı gelmişti. Ama İstanbul'a dönecek kadar parasının olmadığını fark etti. Mustafa Kemal Paşa iyi bir binici olarak gözü gibi sevdiği atlarını elden çıkarmağa karar verdi. Çoğu onun zevkini bilen arkadaşları tarafından hediye edilmiş fevkalade on iki adet saf kan atı vardı. Mustafa Kemal Paşa'nın içi
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Hazırlıkları sezen ve İngilizlerin 19 Eylül sabahı saldırıya geçeceğini tahmin eden 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, durumdan Liman von Sanders'i haberdar ettiği halde ciddiye alınmamıştı. Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa herhangi bir saldırıya karşı sadece kendi birliklerini hazır bir duruma getirmişti. 18 Eylül akşamı Mustafa Kemal Paşa
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa yaveri Cevat Abbas Bey'le geldiği Kilis'te misafir edildiği Mevlevi Tekkesi'nde Kilis ileri gelenleriyle ve halktan kendisini görmeye gelenlerle beraber toplantı yaparak onlara: "Savaşın henüz bitmediğini, asıl bundan sonra kurtuluş savaşının başlayacağını ve ona göre hazırlanmaları gerektiğini"
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Arap Yarımadası'nda, Araplardan sadece İmam Yahya'nın yönetimindeki Yemen, Osmanlı Devleti'ne bağlı kalmıştı.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa komutanı olduğu 7. Ordu'nun, Alman Generali von Falkenhein emrindeki Yıldırım Orduları Grubu'na bağlı olmasına olumlu bakmıyordu. Mustafa Kemal Paşa bu Alman generalin iç işlerimize karışmasını, bilhassa aşiretlerle temas kurmasını beğenmiyordu.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
9 Eylül'de 7. Ordu'ya bağlı tümenleri gezen Mustafa Kemal Paşa, 11 Eylül 1918'de İstanbul'da bulunan yakın arkadaşı Dr. Rasim Ferit (Talat) Bey'e Nablus'dan yazdığı mektupta durumun vahametini bir kez daha gözler önüne sermektedir: "Nablus'a geldim. Suriye'yi bir defa daha baştan başa etüt ettim, muharebe hatlarını baştan başa geçtim. Komutan, subay, erbaş ve erlerimizi gördüm. Gözlemlerimi şöyle özetleyebilirim: Suriye genel olarak acınacak hale gelmiştir. Vali yok, komutan yok, İngiliz propagandası çok, İngiliz teşkilatı her yerde faaliyet halinde, halk hükümetten nefret ediyor, bir an önce İngilizlerin gelmesini istiyorlar. Düşman kıtalarıyla, vasıtalarıyla kuvvetli, biz onun karşılığında pamuk ipliği."
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
1921 yılına gelindiği günlerde, Kuvâ-yi Milliye'nin Çukurova'daki kahramanca direnişleri Fransızların buradaki ümitlerini bitirmişti. Bunun sebebini şöyle özetleyebiliriz:212 Fransızlar verimli Çukurova topraklarından faydalanmak ve Güney Anadolu'daki madenleri işletmek imkânını bulamamışlardı. Türkler, Fransız yönetimini istemediklerini belli etmişler, yaptıkları çete savaşlarıyla Fransızları zor durumda bırakmışlardı. Ayrıca Çukurova'daki Fransız Ordusu'nu beslemek, Fransa bütçesine ağır yükler getirmişti. Bundan dolayı Fransız Parlamentosu'nda şiddetli tenkitler yapılmakta idi. Kısacası, Fransızların Çukurova'da kalması onlara ekonomik olarak çok pahalıya mal oluyordu. Bundan sonra Fransa Hükümeti tarafından Ankara'ya gönderilen Franklin-Bouillon ile 9 Haziran 1921'de yani Sakarya Meydan Muharebesi'nden önce, anlaşmanın ön görüşmeleri yapılmıştı. Fransa ile Türkiye arasındaki bu görüşmeler 13 Haziran 1921 tarihinde de resmí bir nitelik kazanmıştır. Fakat anlaşmaya ancak Sakarya Meydan Muharebesi'nden sonra varılabilmişti. Böylece 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile Ankara İtilafnamesi adıyla bir anlaşma imzalanmıştı.
Yeditepe YayınlarıKitabı okudu
46 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.