En Eski Fırtına Habercileri kitaplarını, en eski Fırtına Habercileri sözleri ve alıntılarını, en eski Fırtına Habercileri yazarlarını, en eski Fırtına Habercileri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Nereye gidiyorsunuz?'' diye sordu, Luca.
''Yurda doğru'' diye yandan hafifçe gülümsedi.''Artık oraya evimiz diyoruz. Siz Konstantinopolis diyordunuz ama biz İstanbul diyoruz. Neden biliyor musunuz?''
Fatih kafirlerin, Hristiyan Konstantinopolis şehrine verdikleri yeni ismi duyan Peder Peter dehşetle tısladı ve istavroz çıkardı. Komutan bu hareketi görünce kahkaha attı. ''Yunancadan bulduk adını.''
''Yunanca'da istimbolin 'şehrin içinde' demek. Bizde artık şehrin içindeyiz ve asla kaybetmeyeceğiz.
" onlar için kendi düzenleri her şeyden üstün," diye yanıt verdi lord. " Herhangi bir inançtan, herhangi bir milletten, herhangi bir hedefi kabul ederler. Dine ya da ırka değil, kendilerine hizmet ediyorlar."
Kitabı okurken acaba dünya çocukları birleşerek dünyaya barışı getirebilir mi diye düşündüm. Çocukların yürüyüşüne kimse silah kullanamaz degilmi? Hayaller olsa güzeldi. Esas konuya gelince tarihin önemli aşamalarında ortaçağ da bir kasabadaki Hıristiyanlık ve Müslümanlık çatışmasını değişik kurgularla anlatmış yazar. Ortaçağda ki karanlık düzene iyi bir anlatım olmuş.
Tek boynuzlu at gibi bir hayvansın, çok değişik ve harikulade olduğun söyleniyor ama aslında çok nadir görülmüşsün ve muhtemelen de bir işe yaramazsın.
Bu yolculuğun asıl amacı zaten -başkaları ne düşünürse düşünsün- hoş bir yandan diğerine gezmek ve kadınlarla tanışmak değil; dünyanın ve günlerin sonunun geldiğini gösteren alametleri keşfetmek.