Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ün Camileri

Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü

Sedat Şenermen

Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü Gönderileri

Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü kitaplarını, Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü sözleri ve alıntılarını, Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü yazarlarını, Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
188 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Şeriatçılar, tarikatçılar “Allah’la adam kandıran” yobazlar, gericiler Atatürk’ü hiç sevmezler, Ona düşmandırlar. Atatürk, onlar için dinsiz, kâfirdir, Anıtkabir’e  gitmek  “puta tapmak” la aynı  şeydir. Oysaki güneş, ilk ışıklarını dünyanın öbür ucundan göstermeye başladığında Tokyo semalarında “Ezanı Muhammedi” gümbür gümbür yankılanıyorsa, “Allah” adı göklerde çınlıyorsa bu; “dinsiz kâfir (!)” dedikleri Mustafa Kemal’in parası ve İslâmiyet sevgisi ile gerçekleşmiştir. Bizim sahte Müslümanlar da keşke Atatürk’ün zerresi” kadar “mümin” olabilselerdi. Atatürk’ü “kâfir dinsiz (!)”, Anıtkabir’e gitmeyi de “puta tapma (!)” olarak gören “sözde Müslümanlara” büyük Allah elbet hesap soracaktır.     Yüce Allah, her şeyi görendir, duyandır, bilendir, gönülleri okuyandır. Bu saf, ruhu tertemiz milleti  kandırabilirsiniz  ama Allah’ı asla… Kitabın son sözünde yazar kitabı özet mahiyetinde duygulara tercüman olmuş, anlamak istemeyenlere inat bir kez daha Aziz Atatürk'ün eşsiz değerini vurgulamış. Ne kadar karşı tarafta olanlar olsa da Atatürk sevgisi ilelebet olacaktır. Çünkü ona duyulan sevgi içi boş, kuru bir sevgi olmamıştır hiçbir zaman. Bu tür kitapları Atatürk'ü daha iyi tanımak, tanıtmak; hayata bıraktıklarını görmek adına önemsiyorum. Daha fazla okunması, okutturulması dileğiyle...
Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an Kültürü
Gazi Mustafa Kemal'in İslam - Kur'an KültürüSedat Şenermen · Togan Yayınları · 201313 okunma
O günde başa belalarmış, bugünde belalar !!!
Türkiye’de camilerin kapatılması iddiasının kaynağı Suriye’dir. O dönemde Hatay’ın Türkiye’ye katılmasını engellemeye yönelik olarak İngiliz ajanları tarafından ortaya atılmıştır. Bugün de devam ettirilmektedir. İçel Milletvekili S. Fikri Mutlu 27 Mayıs 1937’de TBMM’de Vakıflar Umum Müdürlüğü’nün bütçesi konuşulurken şu konuşmayı yapmıştır: “Arkadaşlar; tekrar huzurunuza gelmekten maksadım, kısaca bir noktayı aydınlatmak içindir. O da taşı, toprağı, suyu, içinde yaşayan insanları, 40 asırdan beri Türk olan Hatay’daki ırkdaşlarımızın temiz ruhlarını bulandırmak ve zayıflandırmak için bir takımı Suriye’de yaşayan ve hain maksatlar peşinde koşan insanların güya Türkiye’de camiler kapatılıyor, camiler yıkılıyor diye miütemadiyen propaganda yapmakta olduklarını çok yakından işittik. Yeni Türkiye, memleketin imari, irfani ve daha birçok yenilikler uğrunda birçok para sarf etmek ihtiyacında olduğu bir devirde bulunuyor. Böyle bir devirde görüyor ve anlıryoruz ki 300 küsur bin lira yalnız camilerin tamirine, saltanat devrinin ihmal ve teseyyübüne uğramış camilere sarf edilmiştir. Oradaki hain düşüncenin havayı bulandırmak istediği gibi, Turkiye’de camilerin kapatılmamış olduğunu, buradan aydınlatmak istiyorum.” (s.162-163)
Sayfa 163 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atatürk: Camileri yenilemek görevimiz.
1922 yılında Bakanlar Kurulu’nun ilk toplantısında konuşan Mustafa Kemal Atatürk, Yunan çekilişi sırasında birkaç bin caminin yakılıp yıkıldığını belirtmiş ve “Bu camileri yenilemek görevimizdir. Bu hizmeti nutuk atmadan, gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim” demiştir. Nitekim, Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’ndeki 26 Aralık 1922 tarihli bir belgeye göre, “Düşmandan kurtarılan yörelerdeki cami, hayrat ve vakıflarda meydana gelen zararın tesbiti için kurulan komisyonun hazırladığı raporun ilgililere sunulduğu” belirtilmiştir. Atatürk 1 Mart 1923’te yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin I.Dönem, 4. Yasama Yılını Açış Konuşması’nda, “Efendiler! Geçen yıl içinde Vakıf Bakanlığı, dini yapılar ve hayır kurumlarının onarım ve inşaatında oldukça önemli bir çalışma yapmıştır. Yapılan onarım içinde ülkemizin çeşitli yerlerinde olmak üzere 126 cami ve mescit ile 31 medrese ve okul, 22 suyolu ve çeşme, 175 gelir getiren yer ile 26 hamam bulunmaktadır” demiştir. (s.157-158)
Sayfa 158 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Cami kapatma yalanına 1966 yılında bizzat İsmet İnönü “Benim dönemimde camiler kapatılmamıştır” diye cevap vermiştir. Ama bir takım çevreler bu yalanı günümüze kadar sürdürmeye devam ettirmeyi tercih ettiler. Oysa tarihi belgeler bunun tam tersini gösteriyor. 15 Mayıs 1919’da İzmir’e çıkan Yunanlılar, camilere saldırmış, camileri yakıp, minareleri yıkmış, Yunanlılardan cesaret alan Rumlar da camilerdeki kıymetli eşyaları, halı ve kilimleri çalmışlardır. Yunanlılar, bu eylemlerini Anadolu’nun işgaal ettikleri diğer bölgelerinde de 9 Eylül 1922 günü İzmir’den kaçtıkları güne kadar sürdürmüşlerdir.
Sayfa 157 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Şeriatçılar, tarikatçılar “Allah’la adam kandıran” yobazlar, gericiler Atatürk’ü hiç sevmezler, Ona düşmandırlar. Atatürk, onlar için dinsiz, kâfirdir, Anıtkabir’e gitmek “puta tapmak” la aynı şeydir.
Sayfa 154 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Torijori Yamada hatıralarında bu görüşmeyi şöyle anlatır:
“Yeni Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu beni kapıda karşıladı, çok yakın ilgi ve alaka gösterdi. Türk – Japon dostluğundan övgü ile bahsetti. ‘Tokyo’ya bir cami yapın’ dedim. Gözlerini gözlerimin içine dikti ve dedi ki; ‘Biz, savaştan yeni çıkmış, borç harç içindeyiz, paramız pulumuz yok. Devletin bu kadar borcu varken, benim memleketimde yeterince ibadethane yokken, devlet parasıyla Tokyo’ya cami yaptırmak uygun olmaz. Ama bu caminin de yapılması gerek. O halde parasını ben cebimden vereyim, ben yaptırayım.’ Şaşırdım, hayretler içinde kaldım. Mustafa Kemal, kendi parası ile Tokyo’ya cami yaptırmayı kabul etmişti. Her safhasında ve her şeyi ile bizzat ilgilenerek Tokyo’ya çift minareli bir cami yaptırdı. Biz de her kutsal günde iki minare arasına Mustafa Kemal yazılı “mahya” astık. (s.153-154)
Sayfa 154 - Togan YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Tokyo ve Fransa Paris Camisi Hakkında
Gazetemiz köşe yazarı Işın Erşen, Atatürk’ün ölüm yıldönümü nedeniyle bugünkü yazısında bazı çevrelerce iyi bilinen ancak gizlenen Atatürk’ün 80 yıl önce kendi cebinden verdiği paralarla Tokyo’da yaptırdığı camiinin gerçek hikâyesini anlattı. Bazı çevrelerce Atatürk’ün din düşmanı, hatta dinsiz olarak gösterilmek istenmesine çok üzüldüğünü
Sayfa 151 - Togan YayınlarıKitabı okudu
429 ve 431 sayılı yasalarla hem Halifelik hem de Şer’iye ve Evkaf Vekaleti kaldırılmıştır. Ayrıca eğitimi laikleştiren 430 sayılı “Tevhid-i Tedrisat (öğretimin birleştirilmesi)” yasası da aynı gün çıkarılmıştır. Bu yasa ile birlikte mektep ve medrese ikiliğine son verilmiş, eğitimde birlik sağlanmıştır. (282) Bu yasalar özellikle, halifeliğin kaldırılması laiklik yolunda önemli bir adımdır. (282) Türkiye’yi Laikleştiren Yasalar, Hazırlayan: Reşat GENÇ, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara, 1988, s.1
Sayfa 147 - Togan YayınlarıKitabı okudu
3 Mart 1924’te “Türkiye’yi laikleştiren yasalar, olarak da adlandırılan üç yasa T.B.M.M.’de kabul etmiştir. Bunlar: 1. 429 Şer’iyye ve Evkaf ve Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Bakanlığının Kaldırılmasına dair kanun, 2. 430 Tevhid-i Tedrisat Kanunu 3. 431 (Halifeliğin Kaldırılmasına ve Osmanlı Hanedanı’nın Türkiye Cumhuriyeti Toprakları Dışına Çıkarılmasına Dair Kanun) sayılı yasalardır.
Sayfa 147 - Togan YayınlarıKitabı okudu
"İnsan en güzel hissini anadili ile ifade eder. Onun için duaların anadille yapılması gerekir." (279) Görüşünde olan Atatürk, Cumhuriyet'in birinci yılının son günlerinde bunu hayata geçirmiştir. (279) Sadi BORAK, Atatürk ve Din, s. 68.
Sayfa 145 - Togan YayınlarıKitabı okudu
144 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.