Toplumlar ne zaman kendine gelecek, insanlığın genel faydalarını, milletlerin, halkların, devletlerin çıkarları önüne koyacabilecek düşünsel bir devrime varabileceklerdi? Hissî yüzlerce perdenin karanlıkları ardında kısacık vakitlerini doldurmayı sürdüren insanlığa sunulan her, 'yüce amaç', neticede akan oluk gibi kana, adaletsizliğe ve nesiller boyu süren yıkıma sebep olmuyor muydu?