You can find Gece Yarısından Sonra Bir Saat - Novalis quotes, Gece Yarısından Sonra Bir Saat - Novalis book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ve gökyüzünden daha kuvvetli, suskun, özlemle beklenen, güç bela taşınabilen yalnızlık üzerimde uzanıyordu. Ardımda kendimi koparıp aldığım ülke duruyordu gürültülü kentleriyle. Yorgun bir yankı, yarı yitirilmiş ıtırlı bir koku, yarı unutulmuş bir çocukluk ezgisi - pislikler ve gürültüler içine sızmış güzellik ve sanattan bir ışıltı. O ülkede bu güzellik ve sanatın ürkek ışığını korkulu yansımalar halinde ne sık görmüş, onunla birlikte titremiş, onunla birlikte acı çekmiştim. Ayrıca, bu ülkede çağdışı aydınlık gökyüzleriyle çocukluğumun baharları duruyor, nazlı kokuları yüreğime işliyordu
Gerçekten de kitaplara düşkünlük hepsinden belirleyici özelliğimi oluşturur. En azından kitaplığım kadar değerli, beni daha çok sevindiren, varlığıyla daha çok gururlandığım başka bir şey yoktur.
"Eh, iyi yolculuklar sana! Vedalaşmak, kimsenin tümüyle öğrenemeyeceği bir sanattır. Biliyorum, bir gün bana yine çıkıp geleceksin, bende bir ışık göreceksin bir gün, artık küreğe gereksinim duymadığın zaman."
Gerçekten de kitaplara düşkünlük hepsinden belirleyici özelliğimi oluşturur. En azından kitaplığım kadar değerli, beni daha çok sevindiren, varlığıyla daha çok gururlandığım başka bir şey yoktur.
Sana tapınmayı öğrettiğim tapınakları yıkıp yok eden, sana kapısını araladığım sevgi bahçelerini kirleten sen değil miydin? Sen değil miydin sana öğrettiğim ezgileri sokak şarkılarına çeviren, sana sunduğum sevinç kadehlerini sarhoşluk uğruna istismar eden?
Tatlı bir ev hayvanını sever gibi seviyorum seni, sanatımın bir yaratısıymışsın gibi seviyorum, bilmeceleri ve tüyler ürpertici şeyleri sever gibi seviyorum. Bedenimin bir uzvu gibi seviyorum aynı zamanda, sabahı karşılayan bir gün gibi seviyor, kendimin tıpatıp bir benzeri gibi, kendi şeytanım, kendi yazgım gibi seviyorum.
Bir başka sefer de şöyle söyledin: "Beni senin yanından alıp götürseler bile kadınlarla barışık olmayı sürdür, çünkü tüm gizler herkesten çok kadınlara yakındır." O gün bugün yıldızlar ve kadınlar dışında kimseyle böyle sözsüz söyleşilerde bulunmadım.
Sen altın yüzüklerimi güle oynaya parmaklarına taktığım mermerden bir heykelsin. Ya ansızın gülümsemeyi bırakır da taştan parmaklarını büküp kavuşturursan? Ama ben bir masal daha biliyorum.
Benim için sevgi şimdiye kadar bir süs, bir oyundu sadece ya da söylediğim ezgiler için bir temaydı. Nasıl biri olursa olsun, bir sanatçı kadınlara gereksinim duyar, kadınların yakınlığı mutlu kılar kendisini, ısıtır çünkü onu, bir sanatçı da bu mutluluk ve sıcaklık olmadan yapamaz.
“Ben artık burada olmadığımda, bir gün gelip senin de sesin kısıldığında, belki şu geçip giden akşam ve geçip gitmiş bazı akşamlar sana kendi elinden daha yakın, daha gerçek olacak. O zaman gece yarısı bir yerlerde, odanda uyanık olacaksın, belki buradan uzaklarda. Ne var ki, pencerelerinin önünde yakın dünya gerilere çekilecek ve sen bu yolu ve bu yol üzerinde her ikimizi yürürken gördüğüne inanacaksın."