İlginç bir tesadüf üzerine İsmail Hakkı Serin hocamla tanışmamış olsaydım sanırım bu şiir kitabından da hiçbir zaman haberdar olamayacaktım. Bu sitede sanırım ilk ve son kez bir şiir kitabı için yorum yapmış olacağım. Nedense bugüne kadar okuduğum pek çok şiir kitabında hissetmediğim sıcaklığı ve samimiyeti bu kitapta yakaladığımı söylesem abartmış sayılmam. Tabii şiir öznel bir deneyim olunca, kimin hangi şiirlerde kendini bulacağı da kestirilemiyor.
Farklı uzunluklarda, hiçbir edebi akıma bağlı kalmadan, kafiye ve uyak endişesi gütmeden serbestçe yazılmış bu şiirlerde okur insana dair bir incelik ve zarafet görebiliyor. Şiirlerde kullanılan dil de kimi yerde çok edebi ve süslü kimi yerde ise çok içten ve sade. Şiirler sanki çok geniş bir edebi yelpaze içine dağılmış gibi görünüyor. Kelime seçimleri ve benzetmeler gerçekten çok yerinde ve doğal geldi bana.
Şiirlerin tümüne sirayet eden ortak tema ise aşk. Bu aşk bazen Yaradan'la, bazen unutulmuş, bazen gelişi dualar ve yeminlerle beklenen, bazen çocuk gibi sevilen, bazen de zalim, terk eden bir sevgili arasında gidip geliyor. Şiirlerde genelde sevgiliye dair bir özlem ve bir yalnızlık hissediliyor. Şair sevgilisine sitem ettiği kadar onu beklemekten de vazgeçmediğini defalarca sözcüklerinde yeniliyor. O sevgili senin için geldi mi bilmiyorum ama benim zihnimde çoktan geldi hocam.
İsmail hocam, son olarak bir itirafta bulunmam gerekirse, o gün, bu şiirleri size yazdıran bir ilham perisi ya da bir sevgili var mı soruma verdiğiniz "yok" cevabına ben inanmıyorum. Kaleminize, yüreğinize sağlık.