Evet, ormanlarımız cayır cayır yanıyordu. Göğsünde kalp taşıyan herkes bu vahşet karşısında üzgündü. El birliği ile dünyamızı, yurdumuzu çöle çeviriyorduk. Kimse kalkıp bu zulme dur demiyordu.
Buzullar eriyor. Dünya ısınıyor. ''Haydi bir araya gelelim, dünyamızı kurtaralım'' diyen yok. Varsa yoksa silah üretmek, bomba yağdırmak, orman yakmak! ..
Hiçbir savaşın kazananı yoktur! Yıkımdan, acıdan, kederden başka insanlara ne verebilir savaş? Barış içinde yaşamak varken ne diye birbirimizin canını yakıyoruz?
Bizim için yaratılmış bu gezegeni ve onun cennet köşelerinden biri olan yurdumuzu korumak, yaşanılır olmasını sürdürmek; yaşayan, nefes alan, güzelliklerini seyreden her insanın görevidir.
Öyle bir dünyada yaşamak isterdim ki, savaşlar olmasın, ormanlar yanmasın, dağlar, tepeler, ovalar ağaçlarla donansın. Sular şırıl şırıl aksın, salgın hastalıklar olmasın, dedi. Hatta kansere çare bulunmuş olsun.