Bu fıkralar aslında Osmanlı'nın son yıllarında savaşlar sebebiyle yoksul düşen, sömürülen, aşağılanan Anadolu insanının Cumhuriyet yıllarında ekonomik güç kazanarak rahatlayışının söze dökülmüş biçimidir sanki.
Maddi bakımdan zengin olduğu halde yoksula yardım etmeyen, politik gücü olduğu halde adaletli olmayan, bedeni güçlü olduğu halde merhameti bulunmayan insan aslında güçsüzdür.