Siz hiç, gelmemiş birine veda ettiniz mi?
Sabahları erkenden kalktınız mı hiç gelmeyecek trenlerin gidişini izlemek için? Soğuk otogarlarda sabahladınız mı gelmeyecek otobüsleri uğurlamak için? Sahi, siz hiç gelmemiş birine veda ettiniz mi? Ben ettim; tüm kemiklerimi tek tek kırar gibi yaptım, kendi cesedimi ezer gibi yaptım bunu. Gidişini izledim. Arkasını dönüp gitmeye başladığı an o kadar uzun sürdü ki, o an hiç bitmedi. Gidişi, şimdiki zaman eklerinden hiç düşmedi geçmişe. Ne gitti diyebildim ne de bitti…
