Gençlik ve iletişim
KomisyonEn Eski Gençlik ve iletişim Gönderileri
En Eski Gençlik ve iletişim kitaplarını, en eski Gençlik ve iletişim sözleri ve alıntılarını, en eski Gençlik ve iletişim yazarlarını, en eski Gençlik ve iletişim yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her ne kadar dini şüphe olayı, yoğun duygusal gerginliklere, sıkıntı ve ıstırapla yol açıyorsa da aynı zamanda o, şuur genişlemesinin önemli başlangıcı ve ruhi açılmanın açık belirtisidir. Bu durumda olumlu bir bakış açısıyla şüphe olayını, zihnin en doğruyu bulmaya yönelik etkinliğinde, yüksek düzeyde yorumlama gücüne ulaşmasını sağlayan itici bir güç olarak kabul edebiliriz.
Ergenlikle ilgili görüşler bundan 3000 yıl önce Sokrates ile ortaya konulmaya başlar. Bu dönemde oluşan ilk düşünceler oldukça olumsuzdur. Yunanlı şair Hesiod’a göre gençler; küstah ve saygısızdırlar
Platon, gençler üzerinde yaptığı gözlemlere dayanarak kolay etki altında kaldıklarını ve tartışmaya eğimli olduklarını belirtmiştir
Aristo gelişim dönemlerini yedişer yaştan oluşan üç ayrı döneme ayırmıştır. Aristo’nun tanımına göre; ilk yedi yıl bebeklik, ikinci yedi yıl çocukluk, üçüncü yedi yıl genç erkeklik dönemi olara ayrışır.
Ergenlik, muhakeme yeteneğinin belirginleştiği bir çağ olarak değerlendirilebilir.
Gençler sabırsızdırlar ve çabuk sinirlenirler. Tutkularının köleleri gibi davranırlar ve onların peşinden giderler. Her şeyi bildiklerini sanırlar. Aşırıya gitmelerinin nedeni budur. Büyük amaçları vardır fakat durumların veya ortamın sınırlayıcılığından henüz haberleri yoktur. Yardımsever ve cesurdurlar.
Çocuklukta öğrendiğimiz her şey, bir gün gelir erişkin dünyasındaki yeni değerlerle karşılaşır. İşte ergenlik dönemi böyle bir çarpışma ve sınanma dönemidir. Eski değerlerle yeni değerlerin kıyaslandığı, mesleki, insel ve sosyal kimliğin tanınarak oturtulmaya çalışıldığı sırada yoğun çaba harcanır. İşte bu yoğun çabanın adı kimlik bunalımıdır. Kendi kimlik duygumuzu kazanabilmek için, ergenlik döneminde verdiğimiz bu savaş normaldir.
Aslında gencin kimlik bunalımı, ailenin de bunalımı haline gelir. Onun bu arayışına izin vermeyen ya da anlamayan aile, engellemeleriyle, küçümsemeleriyle, “Her şeyi biz biliriz” tavrıyla bu normal gelişimsel dönemi fırtına haline getirebilir.
Sağlıklı çözüm, karmaşadaki gencin uygun danışma ve tedavi ile iyileşmesi ve kimliğini tamamlamasıdır.
Ana babalara, eğitimcilere ve siyasilere düşen, her şeyden önce genci yargılamadan dinlemek ve isyanına, itirazlarına kulak vermektir. “ Sen ne anlarsın?” denilip küçümsenmeden dinlenen, ciddiye alınan ergenin öz güveni artar. Öz güven dengeli olduğu zaman da kişinin içindeki yapıcı enerji açığa çıkar ergen, üretken olmak, öğrenmek, paylaşmak ve iş birliği yapmak için daha açık hale gelir.