Bu dünyadan göçüp gidince, geride kalanların belleğinde yaşıyor mu acaba insan? Acaba -ne güzel söylendiği gibi- ustanın ruhu öğrencilerine, sanatı ise belleklerine ve eserlerine mi
geçer?
Bu dünyadan göçüp gidince, geride kalanların belleğinde yaşıyor mu acaba insan? Acaba -ne güzel söylendiği gibi- ustanın ruhu öğrencilerine, sanatı ise belleklerine ve eserlerine mi geçer?
O gölge üzerime çullanıyor, büyüyor, pencereye kadar uzuyor, dışarı sokağa seriliyor, yelpaze şeklinde diğer sokaklara doğru sürükleniyor, ötelere ilerliyor... Dur!
İhtiyar insanların inanması gerek değil mi? Bir saniye..., evet ya -her gün yemek götürmüyor muyum ona? Sağ oldukça her gün üç öğün yemek yiyeceğine inansın.