Ağzımı ağacın çatlamış kabuklarının arasındaki kulağına dayıyorum. Fısıldayarak, "Sen çok güçlü bir ağaçsın. Korkuyorum. Beni bırakma! Ruhumu al; dallarına, yapraklarına, köklerine kat. Ruhum gövdene karışsın. Birlikte denizi seyredelim, rüzgârın peşinden koşalım, toprağı okşayalım." diyorum.