“Maden ocağı maden işçisinin olmalı, tıpkı denizin balıkçının, toprağın da çiftçinin malı olması gerektiği gibi… Anlıyor musunuz! Kömür ocakları sizin malınızdır, çünkü yüz yıldan beri kan ve yoksullukla ödüyorsunuz bedelini.”
Anlıyor musunuz? Her şeyi kökünden yıkıp yerle bir etmedikçe, açlık sonsuza dek sürüp gidecektir! diye devam etti. Evet, azizim! Anarşi, başka bir şey değil, yalnız anarşi! Yeryüzü kanla yıkanıp yangınla temizlenmeli!..
Onlar, bu köstebek yuvasının derinliklerinde, toprağın bütün ağırlığı altında, soluksuzluktan alev alev yanan ciğerleriyle sürekli kazma sallıyorlardı.